Muhaddisler, hadislerin tespit ve muhafazası için göstermiş oldukları çabalarını müsned, mucem, sünen, musannef, cami‘ gibi çeşitli türde eser telif ederek ortaya koymuşlardır. Başta Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl el-Buhârî’nin (öl. 256/870) ve Ebü’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc’ın (öl. 261/875) Sahihleri olmak üzere tasnifin altın çağındaki sahihler ve sünenler üzerine birtakım çalışmalar yapılmıştır. Müstedrek, müstahrec, zevâid, cem, ihtisar ve şerh temel hadis kaynakları üzerine yapılan çalışmalardandır. Üçüncü asırdan itibaren muhaddislerin telifine önem verdikleri müstahrec türü eserlerin, hadis usulü çalışmalarında sahih hadis konusuna bağlı olarak ele alındığı ve bazı faydalarına temas edildiği görülmektedir. Usul eserlerinde yer alan tanımlardan hareketle istihrâc, bir hadis kitabında yer alan rivayetlerin tarîklerinin başka bir âlim tarafından tespit edilmesidir. Ulaştığı tarîk ile müstahric bazen asıl kabul edilen eser sahibinin şeyhinde ya da daha yukarıda yer alan bir şeyhte hatta bazen bir sahabi de birleşir. Söz konusu eserlerde bazen müstahrec kavramı yerine el-muharrec, el-müsned, es-sahîh, es-sahîhu’l-muharrec, el-müsnedü’s-sahîh ve el-müsnedü’l-müstahrec gibi kullanımlar da görülmektedir. Müstehrecâtın ehl-i hadis indinde pek büyük kıymeti vardır sözleri hadisçiler nezdindeki değerini ortaya koymaktadır. Hadis ilmine dair önemli katkı sağladığı düşünülen müstahrec türüne âlimler değer vermişler, özellikle de hadis ilminin temeli (umdetü’l-ilm) kabul edilen Buhârî ve Müslim üzerine çalışmaları yoğunlaştırmışlardır. Muhaddislere göre herhangi bir rivâyet hakkında hüküm verebilmek için öncelikle o rivâyetin senedi ve ravileri hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir. Aynı konuda birden fazla rivâyetin aktarılması hadis ilimlerine sağladığı katkılar göz önünde alındığında üzerinde durulması gereken bir konudur. Zira hadisin tespitinde, yorumlanmasında, muarız hadislerin tercih vb. hususlarda farklı tarîklerden geldiğinin bilinmesi rivayeti güçlendiren bir olgu olarak kabul edilmektedir. Müstahrec türü eserlerin öncelikli hedefi âlî isnadı elde etmek olsa da telif edilen eserlerde kayda değer oranda gerek müstakil gerekse asıldaki metne yapılan ziyadelerin yer aldığı görülmektedir. Ziyadelerin hükme tesir ettiği de göz önünde alındığında anlamın keşfi ve hükmün değişmesine katkısı açısından farklı tarîkleri ihtiva eden müstehracat türü eserler üzerinde durmaya değer bir konudur. Bu çalışmada müstahrecin mahiyeti, faydaları, müstahreclerin tür olarak değeri, senet ve metin açısından hadis ilmine katkısı ve ihtiva ettikleri ziyade hakkında bir değerlendirme yapılmıştır. Araştırmada müstahrec türü eserlerden seçilen rivayetlerin asıllar ile mukayesesi yanında, şerhlerde bu eserlerdeki rivâyetlerden istifade edilip edilmediği araştırılmıştır. Çalışmada hadis usulü eserleri yanında özellikle örneklerin seçiminde erken dönem bir eser olması ve şöhreti nedeniyle Ebû ‘Avâne Ya‘kup el-İsferâyînî’nin (öl. 316/929), Müsnedü’s-sahîhu’l-muharrec ‘alâ kitâbi Müslim b. el-Haccac adlı eseri dikkate alınarak bir kavram ve literatür olarak müstahrec üzerinde durulmuştur. Araştırma sonucunda hadislerin tariklerine vakıf olmanın, senet ve metinle ilgili önemli katkılar sunduğunu ve hadisçilerin de hadisin yorumunda söz konusu literatürde yer alan tariklere atıfta bulunduğunu söylemek mümkündür. Kısaca ifade etmek gerekirse garîbü’l-hadis, ihtilafu’l-hadis, müşkilü’l-hadis, ilelü’l-hadis, nasihü’l-hadis ve mensuhuhu, fıkhu’l-hadis gibi rivâyet ve dirayet ilimleri bağlamında hadisin tespit ve değerlendirilmesinde önemli bir katkı sunduğu görülmektedir. Söz konusu eserlerin faydalarına dair zikredilen her bir madde hadis ilminde kapsamlı inceleme ve araştırma sahasına sahiptir. Bütüncül yaklaşım tarzına ilişkin çalışmaların yapıldığı son dönem araştırmalarında kullanılan/teklif edilen metotların muhaddisler tarafından hadis ilim geleneğinde (kısmen senet farklılıklarına işaret ve şerhlerde) uygulandığı söylenebilir. Hadisçilerin de hadisin yorumunda söz konusu literatürde yer alan tariklere atıfta bulunduğunu söylemek mümkündür. Yapılan araştırma neticesinde, müstahrecteki rivâyetlerin lafız ve mana açısından asılları desteklediği hatta aslın itibarını arttırma gibi amacı görülmekle birlikte senet ve metinlerdeki değişiklik rivâyetlerin asıldan bağımsız değerlendirilmesi gerektiği fikrine sevk etmektedir. Müstahrece dair yapılan bu çalışma, söz konusu literatürün hadis ilimleri içindeki yerinin kapsamlı araştırmaların konusu olabileceğini göstermektedir.
The Muhaddis have demonstrated their efforts for the identification and preservation of ḥadīths by compiling various types of works such as musnad, mucem, sunen, musannef, cami‘. On the ṣaḥīḥs and Sunens in the golden age of classification, especially the works of Abū ʿAbdallāh Muḥammad b. Ismāʿīl al-Bukhārī (d. 256/870) and Ebu'l-Hüseyn Müslim b. al-Ḥad̲j̲d̲j̲ād̲j̲ (d. 261/875) some studies have been done. Mustedrek, Mustakhraj, zawâid, aggregation, summary and commentary are studies on the main ḥadīth sources. From the third century on, in ḥadīth studies, it is seen that the works of the ḥadīths, which the ḥadīths gave importance to, have been dealt with depending on the subject of the authentic ḥadīth and some of their benefits have been explained. Based on the definitions in the method works, istihraj is the determination of the tariks of the narrations in a ḥadīth book by another scholar. The tariq and the producer he reached are sometimes combined with the sheikh of the author of the work, or with a sheikh who is higher up, sometimes even with a companion. In these works, expressions such as al-Muharrec, al-Musnad, es-Ṣaḥīḥ, es-Ṣaḥīḥu'l-Muharrec, al-Müsnedü's-ṣaḥīḥ and al-Müsnedü'l-Mustakhraj are sometimes used instead of the concept of mustahrec. The words "Mustakhrajat has a great value in the eyes of the people of ḥadīth" reveal its value in the eyes of ḥadīth scholars. Scholars valued the genre of mustahraj, which is thought to have contributed significantly to the science of ḥadīth, and they intensified their studies on Bukhari and Muslim, who are considered the basis of ḥadīth science (umdetu'l-ilm). According to the Muhaddis, in order to be able to pass judgment on any narration, it is necessary to have knowledge about the narration and its narrators. Considering the contributions it has made to the ʿulūm al-ḥadīth, to convey more than one narration on the same subject is an important issue. Because, in cases such as its determination, interpretation and preference, determining that the ḥadīth comes from different tariqs (chain) is accepted as a fact that strengthens the narration. The primary goal of the works of the mustahrec type is to obtain the ālī isnād, but it is seen that the copyrighted works contain a significant amount of abuses to the original text as well as to the individual texts. Considering that excess affect the ruling, it is considered important to focus on the mustakhraj type works, which contain different tariks, in terms of the discovery of the meaning and its contribution to the change of the ruling. In this study, an evaluation has been made about the nature of the mustakhraj, its benefits, the value of the mustakhraj as a species, their contribution to the ʿulūm al-ḥadīth in terms of promissory sanad and texts, and what they contain. In the research, the comparison of the narrations selected from the works of the mustakhraj type with the originals and whether the narrations in these works were used in the annotations were investigated. In the study, besides the ḥadīth method works, especially in determining the examples, due to the fact that it is one of the early period works and its reputation, Abū ‘Awāna Ya'kup al-Isferâyînî's (d. 316/929) “Musned ṣaḥīḥu'l-muharrec 'ala kitâbi Müslim” In the context of his work named, the concept of mustakhraj has been emphasized. As a result of the research, it can be said that being knowledgeable about the tariqs of the ḥadīths made important contributions to the sanad and text, and that the ḥadīthists referred to the tariqs in the aforementioned literature in the interpretation of the ḥadīth. In summary, in the context of narration and wisdom sciences such as gharib al-hadīth, ıkhtilaf al-hadīth, mushkil al-ḥadīth, ʿIlal al-ḥadīth, nâsiḫu’l-ḥadīth ve mensûḫuh, fiqh al-ḥadīth, it is seen that it makes significant contributions the determination and evaluation of the ḥadīth. Each item mentioned about the benefits of the works in question has a comprehensive study and research field in the science of ḥadīth. It can be said that the methods used/offered in the current researches in which studies on the holistic approach style are carried out are applied by the hadith scholars in the tradition of ḥadīth science (partly in the differences of isnad and commentaries). It is possible to say that the ḥadīthists refer to the tariks in the aforementioned literature in the interpretation of the ḥadīth. As a result of the research, it is understood that the narrations in the mustakhraj support the originals in terms of wording and meaning. In addition to the aim of increasing the prestige of the original, the differences in the isnad and texts show the necessity of evaluating the narrations independently of the original. This study on the mustakhraj shows that extensive research can be done on the place of the related literature in the ʿulūm al-ḥadīth.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 25 Sayı: 3 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.