The translation process from Arabic to Hebrew, which started in the XIth century and accelerated in the first quarter of the XIIth century, continued until the end of the XVIth century. In this period, the philosophical and theological works of prominent Muslim philosophers such as Fārābī, Avicenna, Ghazālī, and Averroes were translated directly or through intermediary languages into Hebrew. In this translation process, Jewish scholars and translators who knew Arabic, on the one hand, translated the works they chose from different fields into Hebrew; on the other hand, they played a facilitating role in meeting the Jewish scholars with the heritage of Islamic thought with the Hebrew works they wrote using Arabic works. Because of the limited number of works translated into Hebrew, the prevalence and influence of Avicenna's philosophical views among Jewish scholars are more limited than that of the Latin translation process, yet his impact on Jewish scholars on different philosophical issues is undisputed. It would not be correct to limit Avicenna's influence and prevalence among Jewish scholars to only the translation of his works into Hebrew, mentioning his name directly in the works of Jewish thinkers and quoting directly from his related works. Considering the similarity of views, concepts, and styles between Jewish thinkers and Avicenna on philosophical and theological issues, it can be argued that a movement called Jewish Avicennaism emerged. However, this movement is not as strong and widespread as Latin Avicennaism. Avicenna's influence among Jewish thinkers was in the form of criticism and rejection as well as adopting the philosopher's views to their philosophical system, similar to those of the Latin thinkers. In this study, I will discuss Avicenna’s role in and contribution to the development of Jewish philosophical and theological thought between the XII-XIVth centuries, a topic that has not been sufficiently addressed in Turkish. After giving general information about the translation process of Avicenna's works into Hebrew, I will try to find the answer to why all or at least essential works of Avicenna were not translated into Hebrew. Then, I will try to determine the impact of Avicenna's intellectual legacy on Jewish thinkers by dividing them into three different periods through concrete examples. The study revealed that although Jewish scholars defend similar teachings to Avicenna's views, they do not mention Avicenna's name and works in their works due to different reasons and concerns, making it difficult to determine the source of their opinions. In addition, the wrong attribution of some Avicenna’s philosophical teachings to Aristotle, negatively affected the recognition and spread of the philosopher's views. Based on these, it is not correct to conclude that his philosophical views were not known, adopted or influenced by Jewish thinkers. On the contrary, when the course of Avicenna's thoughts among Jewish thinkers is examined, it can be said that there are two types of Avicenna understanding in general. The first of these is those who read Avicenna’s works and adopt his philosophical views and make direct references to his work. Quoting Avicenna's views directly in their works revealed that the views among Jewish thinkers, whose belonging is unknown, belong to Avicenna. Secondly, they are Jewish thinkers with eclecticist approaches, who quote and use some of Avicenna's views on issues that they see as compatible and consistent with their philosophical views. They used the arguments and doctrines of Avicenna, whose views they partially knew, as an alternative or starting point against the opinions of the scholars they wanted to criticize or reject.
Philosophy of Religion Avicenna Jewish thought Translation Necessary Existent Soul Creation.
yüzyılda başlayan özellikle de XII. yüzyılın ilk çeyreğinde hızlanan Arapçadan İbraniceye tercüme süreci XVI. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir. Bu süreçte Fârâbî, İbn Sînâ, Gazzâlî ve İbn Rüşd gibi önde gelen Müslüman filozofların felsefe ve teolojiye dair eserleri doğrudan ya da aracı diller üzerinden İbraniceye tercüme edilmiştir. Bu tercüme sürecinde Arapça bilen Yahudi düşünür ve mütercimler bir yandan farklı alanlardan seçtikleri eserleri İbraniceye tercüme ederken, diğer yandan da Arapça eserlerden yararlanarak yazdıkları İbranice eserleriyle Yahudi düşünürlerin İslam düşünce mirasıyla tanışmalarında kolaylaştırıcı rol oynamışlardır. Sınırlı sayıda eseri İbraniceye tercüme edilmesi nedeniyle İbn Sînâ’nın felsefî görüşlerinin Yahudi düşünürleri arasındaki yaygınlığı ve etkisi, Latinceye tercüme süreci ve Latin düşünürleri üzerindeki etkisine nazaran daha sınırlı olsa da onun farklı felsefî meselelerde Yahudi düşünürler üzerindeki etkisi tartışmasızdır. İbn Sînâ’nın etkisi ve Yahudi düşünürler arasındaki yaygınlığını, sadece eserlerinin İbraniceye tercümesi, Yahudi düşünürlerin eserlerinde doğrudan isminin zikredilmesi ve ilgili eserlerinden doğrudan alıntı yapılmasıyla sınırlandırmak doğru olmayacaktır. Yahudi düşünürler ile İbn Sînâ’nın felsefî ve teolojik meselelerdeki/problemlerdeki görüş, kavram ve üslup benzerlikleri esas alındığında Latin düşünürleri arasındaki bir Latin İbn Sînâcılığı kadar güçlü ve yaygın bir akım olmasa da Yahudi İbn Sînâcılığı denilebilecek bir akımdan bahsedilebilir. Yahudi düşünürler ile İbn Sînâ’nın felsefî ve teolojik meselelerdeki/problemlerdeki görüş, kavram ve üslup benzerlikleri esas alındığında Latin düşünürleri arasındaki bir Latin İbn Sînâcılığı kadar güçlü ve yaygın bir akım olmasa da Yahudi İbn Sînâcılığı denilebilecek bir akımdan bahsedilebilir. İbn Sînâ’nın Yahudi düşünürler arasındaki etkisi, Latin düşünürlerindekine benzer şekilde filozofun görüşlerini benimseme ve kendi felsefî sistemine uyarlama şeklinde olduğu kadar eleştirme ve reddetme şeklinde de olmuştur. Biz bu çalışmamızda, Türkçede genelde ihmal edilmiş, yeteri kadar ele alınmamış olan İbn Sînâ’nın XII. - XIV. yüzyıllar arasında Yahudi düşüncesinin gelişiminde nasıl bir rol oynadığı, onları hangi felsefî ve teolojik meselelerde etkilediği hususunu ele alacağız. Bunu yapabilmek için İbn Sînâ’nın eserlerinin İbraniceye tercüme sürecine dair genel bilgi verdikten sonra İbn Sînâ’nın eserlerinin tamamının ya da en azından önemli eserlerinin neden İbraniceye tercüme edilmediği sorusunun yanıtını bulmaya çalışacağız. Daha sonra da İbn Sînâ’nın düşünsel mirasının Yahudi düşünürler üzerindeki etkisini, üç farklı döneme ayırarak somut örnekler üzerinden tespit etmeye çalışacağız. Bu çalışmayla, Yahudi düşünürlerin İbn Sînâ’nın görüşlerine benzer öğretileri savunmalarına rağmen farklı gerekçe ve kaygılardan dolayı eserlerinde İbn Sînâ’nın adını ve eserlerini zikretmemelerinin görüşlerinin kaynağının tespitini güçleştirdiğini fark ettik. Ayrıca İbn Sînâ’nın ismiyle özdeşleşen bazı felsefî öğretilerin yanlış şekilde Aristoteles’e atfedilmesinin de filozofun görüşlerinin aidiyeti bilinerek yaygınlaşmasını olumsuz yönde etkilemiştir. Bu nedenlerden dolayı İbn Sînâ’nın felsefî görüşlerinin Yahudi düşünürleri arasında yaygınlaşması ve kendisine atfen bilinmesini sınırlandırmıştır. Bu olumsuz etkenler ve filozofun eserlerinin çok azının İbraniceye tercüme edilmesinden hareketle, felsefî görüşlerinin Yahudi düşünürlerce bilinmediği, benimsenmediği ya da onları etkilemediği şeklinde bir sonuca varmak doğru değildir. Aksine İbn Sînâ’nın Yahudi düşünürleri arasındaki düşüncelerinin seyri irdelendiğinde genel anlamda iki tür İbn Sînâcı anlayışın olduğu söylenebilir. Bunların ilki, İbn Sînâ’nın eserlerini okuyan ve felsefî görüşlerini benimseyenler, eserlerinde İbn Sînâ’nın adını zikrederek ilgili eserine doğrudan referansta bulunlardır. Bu düşünürler eserlerinde İbn Sînâ’nın adını zikrederek ilgili eserine doğrudan referansta bulunarak alıntılamışlardır. Kaleme aldıkları eserlerinde doğrudan İbn Sînâ’nın görüşlerini kaynağından filozofun ismini zikrederek alıntılamaları, Yahudi düşünürler arasında aidiyeti bilinmeyen veya yanlış bilinen görüşlerin aslında İbn Sînâ’ya aidiyetlerinin ortaya çıkmasını sağlamışlardır. İkincisi de İbn Sînâ’nın görüşlerinin bazılarını, kendi felsefî görüşleriyle uyumlu ve tutarlı gördükleri meselelerde alıntılayan ve kullanan eklektikçi yaklaşımlara sahip Yahudi düşünürlerdir. Bu düşünürler, filozofun görüşlerini doğrudan alıntılamak, ismini zikretmek ve onun görüşlerinin müdafiliğini yapmaktan ziyade dolaylı kaynaklardan İbn Sînâ’nın doktrinlerinden haberdar olmuşlardır. Bu tür düşünürlerin görüşlerini kısmen bildikleri İbn Sînâ’nın argümanlarını ve doktrinlerini eleştirmek ya da reddetmek istedikleri düşünürlerin görüşlerine karşı bir alternatif ya da hareket noktası olarak kullanmışlardır.
Din Felsefesi İbn Sînâcılık Yahudi düşüncesi Tercüme Vâcibu’l-vucûd Nefs Yaratma.
Philosophy of Religion Avicenna Jewish thought Translation Necessary Existent Soul Creation.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 3 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.