The problem of evil and theodicy is one of the most important subjects in the field of Philosophy of Religion. The problem of evil is basically understood as the problem of incompatibility of the existence of God with evil. While the problem of evil is used to justify atheistic claims, theodicy has been developed to strengthen theistic claims. Mawlânâ D̲j̲alāl al-Dīn Rūmī (1207-1273), who is the important sufi thinker of Turkish-Islamic culture, is generally known for his mystical and literary works. Although Mawlânâ 's philosophical views have not been studied sufficiently, it is seen that he presents his important ideas in the philosophical field, especially in the philosophy of religion, in a non-systematic and hidden way in his works. In this study, the problem of evil has been studied in the case of Mawlânâ, within the scope of the evil’s types and the problem of evil’s types in the literature. In addition, it has been examined whether Mawlânâ discussed the evil as a philosophical problem and contributed to the solution of the problem of evil. Then, one of the theodicy used by Mawlânâ, which is related to contrasts, has been called the theodicy of contrasts and has been explained and systematized. It is known that theodicy related to theme of contrast was developed before Mawlânâ. As a result, Although it cannot be said that Mevlânâ made an original contribution to the problem of evil with his theodicy of contrasts in terms of content, it can be said that he approached originally to this problem in terms of his metaphorical manner and expression style.
Philosophy of Religion The Problem of Evil Theodicy Mawlânâ Contrast.
Kötülük problemi ve teodise din felsefesinin en önemli konularından biridir. Kötülük problemi en temelde Tanrı’nın varlığı ile kötülüğü uzlaştıramama sorunu olarak anlaşılmaktadır. Kötülük problemi ateistik iddiaları temellendirmek için kullanılırken, teistik iddiaları güçlendirmek için teodiseler geliştirilmiştir. Türk-İslam kültürünün önemli sufi düşünürü Mevlânâ Celâleddîn Rûmî (1207-1273) genellikle tasavvufi ve edebi eserleriyle tanınmaktadır. Her ne kadar Mevlânâ’nın felsefi görüşleri üzerinde yeterince çalışılmasa da, onun felsefi alanda özellikle din felsefesi alanında önemli fikirlerini eserlerinde sistematik olmayan ve kapalı bir şekilde sunduğu görülmektedir. Bu çalışmada Mevlânâ örneğinde kötülük problemi literatürde yer alan kötülük türleri ve kötülük problemi çeşitleri kapsamında incelenmiştir. Ayrıca Mevlânâ’nın felsefi bir problem olarak kötülüğü ele alıp almadığı ve kötülük probleminin çözümüne katkı sağlayıp sağlamadığı araştırılmıştır. Ardından Mevlânâ’nın kullandığı teodiselerden zıtlıklarla ilgili olanı zıtlıklar teodisesi olarak adlandırılarak açıklanmış ve sistematik hale getirilmiştir. Mevlânâ’dan önce zıtlık temasıyla ilgili teodiseler geliştirildiği bilinmektedir. Netice itibariyle Mevlânâ’nın zıtlıklar teodisesiyle kötülük problemine muhteva bakımından özgün bir katkısı olduğu söylenemese de onun bu probleme metaforik üslubu ve söylem tarzı bakımından özgün yaklaştığı söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 3 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.