Toplumsal hayatın birçok alanında insan ilişkilerini belirleyen din, insanoğlunun en temel faaliyetlerinden biri olan iktisadi ilişkileri de etkilemektedir. Bu durum iktisadi faaliyetleri salt iktisadi yapının belirlediği bir alan olarak görme yerine dinin de etkisinin olabileceğini göz önünde bulundurmayı gerektirir. Bundan dolayı iktisat ve din ilişkisine toplum bilimciler kayıtsız kalamamıştır. Bunlardan biri olan Weber, karakteristik bir dinî anlayışın modern kapitalist zenginleşmeyi getireceği ama sonrasında dinî değerler ile rasyonel ekonomik çıkarların birleşmesinin sekülerleşmeyi doğuracağı tezini öne sürmüştür. Günümüz dünyasında dinin sahip olduğu önem, sekülerleşmenin bu klasik biçiminin isabetsizliğini ortaya koymuştur. Dinin aradan geçen zamana rağmen toplum ilişkilerinde hâlâ önemli bir dinamik olarak varlığını sürdürmesi, son zamanlarda din-iktisat ilişkisine yönelik akademik ilgide tekrar bir canlanmaya sebep olmuştur. Türkiye’de neoliberal politikalar sonrasında dikkat çeken iktisadi başarının aktörlerinin İslami kimlikle anılmasından dolayı bu tür çalışmaların genellikle belli muhitlerde gerçekleştirildiği, ulaşılan sonuçların da İslami kimlikle anılan söz konusu kesime sosyal sermaye sağlama işlevi gördüğü düşünülen kuruluşların üyelerine dayandırıldığı görülmektedir. Ayrıca bu çalışmalarda dini inanç, özellikle girişimciliği motive eden boyutuyla ele alınmış, iş hayatının diğer alanlarına yansıyan boyutu ise ihmal edilmiştir. Hâlbuki din-iktisat ilişkisini daha iyi anlayabilmek için iktisadi kalkınmadan ya da belli bir konjonktürden bağımsız olarak iş hayatının tüm alanlarındaki tezahürlerine odaklanacak ve toplumun farklı katmanlarını içine alacak araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı çalışmamızın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Nitel araştırma yöntemini kullanan bu çalışma, yarı yapılandırılmış mülakat tekniğiyle elde edilen verilerden yola çıkarak Siirt ilinde faaliyet gösteren iş adamlarının sahip olduğu din anlayışının iş hayatındaki tezahürlerini anlamayı ve betimlemeyi amaçlamaktadır. Bu temel amaca uygun olarak din ve dindarlık algısı, çalışmanın motivasyon kaynağı olarak din, iktisadi tutum ve davranışlarda dini etki konularıyla ilişkili sorulara yanıt aranmaya çalışılmaktadır. Elde edilen bulgular, akılcılığa vurgu yapan, zenginleşmeye dair olumlu duygular besleyen, modern ekonomik koşullara uyum sağlamaya çalışan ve bunu dini inancıyla bağdaştıran bir girişimci profiline işaret etmektedir. Dini olanın seküler olanla karşılaşmasında yaşanan gerilimde geliştirilen yeni yorum ve yaklaşımlar da bu uyum çabasını desteklemektedir. Bununla birlikte katılımcıların para kazanmayla ilgili sahip olduğu olumlu duygunun helal-harama riayet koşuluna tabi olması ve Ahîlik esnaf kültürüne vurgu yapılması ise geleneksel İslami iş ahlakıyla uygunluk göstermektedir.
Din Sosyolojisi Din-İktisat İlişkisi Dini Anlayış Dini Etki İş Hayatı İş Ahlakı
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
Makaleye esas teşkil eden "İş Hayatı, Din ve Sekülerleşme" adlı doktora tez çalışmasında danışman olarak bana yol gösteren Prof. Dr. Celaleddin ÇELİK'e teşekkür ederim.
Religion, that determines human relations in many areas of social life, also affects economic relations, which is one of the most basic activities of human beings. Thus, in addition to financial structures, religion would also have an impact on economic activities. For this reason, social scientists could not overlook the relationship between economics and religion. As an important social scientist, Weber claims the thesis that a characteristic religious understanding would bring modern capitalist enrichment, but then, the combination of religious values and rational economic interests would lead to secularization. The importance of religion in the contemporary world has revealed the inaccuracy of this classical form of secularization. Despite the passing many years, the fact that religion continues to be an important factor in determining social relationships has recently awakened the interest of academics in the relationship between religion and economy. Since the actors of the economic success that attracted attention after neoliberal policies in Turkey are associated with the Islamic identity, it is seen that such studies are generally carried out in certain environments. Accordingly, the results are based on the members of organizations that are thought to function to provide social capital to the segment of society associated with the Islamic identity. In addition, these studies particularly focused on the religious belief motivating entrepreneurship but they neglected its dimension reflected in other areas of work life. However, to better understand the relationship between religion and economy, there is a need for research that will focus on the reflections of religious beliefs in all areas of work life, regardless of economic development or a certain conjuncture, including different layers of society. For these reasons, we expect that our study will contribute to the literature. This study, which uses the qualitative research method, aims to understand and describe the manifestations of the religious understanding of businessmen operating in Siirt province in work life, based on the data collected through semi-structured interview technique. In accordance with this main purpose, we aim toto seek answers to questions related to the perception of religion and religiosity, religion as a source of motivation for the study, and religious influence on economic attitudes and behaviors. The findings indicate an entrepreneur profile that emphasizes rationality, has positive feelings about getting rich, tries to adapt to modern economic conditions, and reconciles this with his religious belief. New interpretations and approaches developed in the tension experienced in the encounter between the religious and the secular also support this effort at harmony. In addition, the fact that the participants' positive feeling about earning money is subject to the condition of compliance with halal and haram and the emphasis on the Ahi tradesman culture is in line with traditional Islamic work ethics.
Sociology of Religion Religion-Economy Relationship Religious Understanding Religious Influence Work Life Work Ethics
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 28 Sayı: 2 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.