Kur’an-ı Kerim’de
mûsikînin aleyhinde net bir hüküm bulmamız mümkün değildir. Mûsikînin lehinde
ise bazı ayetler delil olarak gösterilmektedir. Hadis kaynaklarında ise
mûsikînin lehinde ve aleyhindeki hadislerin sayısı yaklaşık elli civarındadır.
Musikinin lehinde olan hadislerin hemen hemen hepsi Kütüb-i Sitte adı verilen
meşhur kaynaklar arasında sahih olarak zikredilmektedir. Mûsikî aleyhinde olan
hadislerin birçoğu ise hadis kriterleri açısından sağlam bulunmamaktadır. En
temel öğeleri ses ve ölçü olan mûsikîyi mutasavvıfların çoğu, Allah tarafından
insanların ruh ve bedenlerine yerleştirilen birer nîmet olarak kabul
etmektedirler. O dönem pek çok mutasavvıfa göre mûsikî, insan ruhunun
gıdasıdır. Mutasavvıflardan bir kısmı ise çeşitli sebeplerle mûsikîye karşı
çıkmışlar ve onunla meşgul olanları hoş karşılamamışlardır. Bu çalışmada; İlk
mutasavvıfların mûsikî hakkındaki görüş ve uygulamaları ele alınmaktadır. H.
III. ve IV. yüzyılları kapsayan bu dönem; ilk zikir meclisleri ve sûfi
geleneğin yaşanmaya başlandığı bir dönemdir. Daha sonra ortaya çıkacak olan tarikatlara
da kaynaklık eden bu dönem, tasavvuf tarihinde önemli bir zaman dilimidir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 15 Sayı: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.