Tasavvuf geleneğinde “virdi olmayanın vâridi olmaz”
ifadesi, sufilerin ortak bir görüşünü yansıtır. Her tarikatın bir veya birden
fazla virdi vardır. En yaygınlarından birisi “İkinci Pîr” olarak nitelenen
Yahya eş-Şirvânî’ye ait Virdü’s-Settâr’dır. Halvetî mensupları tarafından
sabahları okunur. Üzerinde on ayrı şerh yapılmıştır. Vird üç ana bölüme
ayrılır. Tevhidi, sena ve münacât, salât, istiğfar ve dualardan oluşan metin,
sufinin günlük yaşamına yansıyacak duygu ve düşüncelerin canlı tutulmasında
önemli rol oynar. Antepli Halvetî şeyhi Şah Veli de bu virde yaşadığı bölgede
inanç ve uygulamaları açısından sufileri tenkit edenlere karşı cevap, savunma
ve açıklama amaçlı bir şerh yazmıştır. Torun Şah Veli’nin bilinen ve günümüze
ulaşan tek eseri olan şerh çalışması Gunyetü’s-Sâlikîn, Gunyetü’s-Sâlikîn li-mâ
Yuğnî ma-fîhi li’ş-Şâkkîn, Şerhu Virdi’s-Settâr ve Şerhu Virdi’s-Seyyid Yahyâ
gibi farklı isimler altında yirmi civarında yazma nüsha halinde çeşitli
kütüphanelerde yer almaktadır. Şah Veli’nin, bu eserde sergilediği
değerlendirmeler ve tahliller, empati yaparak ortaya koyduğu sorular ve
cevaplar, vird metninde geçen kelimelere ilişkin sunduğu sözlük ve ıstılah
bilgileri, içerisinde orijinal denilebilecek fikirleri barındırması açısından
dikkat çekicidir. Ayrıca eserden, Şah Veli’nin, dini ilimlerin hemen her
alanında, özellikle de Tefsir, Hadis ve Fıkıh ilimlerinde oldukça zengin bir
literatüre vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Şah Veli, Antep’te tasavvufun sağlıklı
bir inanç ve amel boyutunda devamını sağlayan manevi mimarlardan birisi olarak
kabul edilebilir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 11 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 17 Sayı: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.