İslam Düşünce Tarihi’nde hicri 3. asırdan itibaren
derleme dönemine girildiği bilinmektedir. Müellifler çoğunlukla, kendilerine
önceki yüzyılların aktardığı tüm dinî, edebî ve tarihi bilgileri konularına ve
mezhebi eğilimlerine göre derleme yoluna gitmişlerdir. Yüzyıllar boyu devam
edecek şerh, tafsil ve ihtisar türü eser geleneğinin ilk nüvelerinin atıldığı
bu dönüm noktası yüzyılın önde gelen derlemecilerinden birisi de İbn
Ebî’d-Dünyâ’dır. 208/823’te Bağdat’ta dünyaya gelen İbn Ebî’d-Dünyâ, döneminin
tanınmış âlimlerinden oldukça istifade etmiştir. Ahmed b. Hanbel’den
fıkıh, Halef b. Hişam’dan kıraat Mahmûd
el-Verrâk’tan şiir ve İbn Sa’d’dan tarih ve siyer konularında
yararlanmıştır. Ülkemizde akademik
çevrelerce hakkında geniş çaplı çalışmaya yapılmadığını gördüğümüz müellifin
eserleri, Arap akademi çevrelerinde de
yeterince incelenmemiş olduğu görülmektedir. Müellifin hadis ve ahlaka dair
eserleri üzerinde yapılmış kapsamlı bir çalışma da söz konusu ihmale değinmektedir.
Kanaatimizce İbn Ebî’d-Dünyâ’nın eserleri çoğunlukla derleme nitelikli ve
ahlaki içerikli olduğundan dolayı araştırılmaya sezâ görülmemiştir. Hâlbuki
günümüze ulaşmayanlarla birlikte yaklaşık 300 civarında eseri olduğu tahmin
edilen İbn Ebî’d-Dünyâ’nın âyet, hadis, sahabî ve selef-i sâlihin kavilleri ve
şiirleri kendi içinde sistematik bir tutarlılıkla konularına göre tertip etmesi
onun derleme hususunda dikkat çekici bir estetiğe sahip olduğunu
göstermektedir. Bu makale, İbn Ebî’d-Dünyâ’nın “Islâhu’l- mâl” başlıklı
eserinde mal ve mülk edinmenin adabını ortaya koyarken referans aldığı muhtelif
kavilleri, dengeli ve uyumlu bir şekilde bir araya getirmesindeki ustalığa
dikkat çekmektedir. Çalışmada müellifin araştırmaya konu olan eserinin
başlıklarına yer verilmiştir. Bâbların başlıklandırılması ve peşin sıra
getirilmesindeki ahenk ve tutarlılığı temsil eden örnekler “derleme estetiği”
zâviyesinden araştırılmış ve ortaya şöyle bir sonuç çıkmıştır: Müellifin
eserinde birbiri ardına aldığı rivayetlerin kendi içindeki anlam ilişkilerinin
izi takip edildiğinde, eserde yazılı olmayan ancak okuyucuyu yönlendiren “zımnî
bir yorumlama”nın varlığı hissedilmektedir. Bu ise “derleme estetiği”
denilebilecek bir iç ahengi yansıtmaktadır. Aynı atomların farklı dizilişi ile
farklı moleküller meydana gelmesi gibi benzer ayet, hadis ve kavilleri farklı
bir zihni arka plan ve yaklaşımla bir araya getirmesi kanaatimizce onun özgün
bir yanını ifade etmektedir. Bu ahenk ise kendisini çok desenli bir örüntü
içinde göstermektedir. Eserin girişi ile hatimesi anlamca birbirini dengeler
mahiyettedir. Her bir bölüm kendi içinde verilmek istenen mesajı
ifrat-tefritten muhafaza etme çabası içimdedir. Birbirinden zahiren farklı
vurgudaki hadisler aynı başlık altında verilmekle mal-mülk edinme konusundaki
aşırılıklara tedbir alınmaktadır. Görünen o ki Müslümanın iş ve aile hayatında
sapması muhtemel inhiraf noktalarını tespit edip önlemler almaya çalışan eserin
“ölçülü olma” vurgusu, rivayetleri derleme mantığına etki etmiştir.
Anahtar Kelimeler: İbn
Ebî’d-Dünyâ, derleme estetiği, Islâhu’l-mâl, iktisat.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.