The concept of social memory was first introduced in the 1920s and brought into modern sociology literature by French sociologist Maurice Halbwachs, who is considered the theorist of social memory. According to Halbwachs, the concept of social memory is defined as a cognitive memory that allows members of a society to have a common attitude, behavior, perception, and psychology in the face of stimuli and factors. Social memory, formed through the objectification of the world of symbols, is transmitted through ceremonies, architectural structures, museums, monuments, flowers, and similar elements. It emerges with unique themes in each society.
Flowers have expressed different, special meanings at every stage of human life from the earliest times of human history to the present day. They have played a role as symbolic/imagery tools in both special moments of daily life and beliefs and the remembrance of significant societal events, in transmitting social memory, and in preserving its vitality and continuity. Flowers are also frequently mentioned in place and human names, flags, architecture, paintings and miniatures, poems, songs, literary texts, the symbolic representation of historical events and wars, legends, and proverbs, which are the most beautiful forms of experience and advice.
Due to the meanings they carry, flowers, which have become symbols and images in various cultures, have a significant importance that requires examination from different aspects. In our study, the symbolic meanings of Rose, Lotus, Srebrenica, and Poppy flowers, which we believe are particularly important in the transmission of social memory, are explained with examples and supported with visuals. The purpose of choosing these four flowers is that they still hold an important place in both religious and historical terms in the memory of different societies and remind the history of the past. In this remembrance, sometimes serving as a means of expressing an endless bloody war or a great tragedy such as genocide, and sometimes reminding an important religious event/person, they can strengthen individuals' emotional bonds and social unity.
Toplumsal hafıza kavramını 1920’li yıllarda ilk kez ortaya atan ve modern sosyoloji literatürüne girmesini sağlayan Fransız Sosyolog Maurice Halbwachs, toplumsal hafıza konusunun teorisyeni olarak kabul edilmektedir. Halbwachs’a göre toplumsal hafıza kavramı etkenler/uyarılar karşısında bir toplumun üyelerinin ortak bir tutum, davranış, algı ve psikolojiye sahip olmasına imkân veren bilişsel hafıza olarak tanımlanır. Semboller dünyasının nesneleştirilmesi ile oluşturulan toplumsal hafıza törenler, mimari yapılar, müzeler, anıtlar, çiçekler ve benzeri öğelerle aktarılır. Her toplumda kendine has temalarla ortaya çıkmaktadır.
Çiçekler insanlık tarihinin ilk zamanlarından günümüze kadar insanoğlunun hayatının her evresinde farklı, özel anlamlar ifade etmiştir. Gerek gündelik yaşamın içinde özel anlarda, gerekse inanışlarda ve toplumsal önemli olayların hatırlanmasında, toplumsal hafızanın aktarılmasında, canlılığının ve sürekliliğinin korunmasında sembolik-imgesel araçlar olarak rol üstlenmişlerdir. Birçok mekân ve insan isimlerinde, bayraklarda, mimaride, resim ve minyatürlerde, şiirlerde, şarkılarda, edebi metinlerde, tarihi olaylar ve savaşların temsili ifadesinde, efsanelerde, tecrübenin ve öğüdün en güzel hali olan atasözlerinde de çiçeğe çok fazla yer verilmiştir.
Taşıdığı anlamlar ile çeşitli kültürlerde sembol, imge haline gelen çiçekler farklı yönleriyle incelemeyi gerektirecek bir öneme sahiptirler. Çalışmamızda, toplumsal hafızanın aktarılmasında özellikle önemli olduğuna inandığımız Gül, Lotus, Srebrenitsa ve Gelincik çiçeklerinin taşıdıkları imgesel anlamlar örnekler verilerek aktarılmış ve görseller ile desteklenmiştir. Bu dört çiçeğin seçilmesindeki amaç; farklı toplumların hafızasında hem dinsel hem de tarihsel anlamda hala önemli bir yer tutuyor olmaları ve geçmişin tarihini hatırlatıyor olmalarıdır. Bu hatırlamada, bazen bitmez tükenmez kanlı bir savaşı veya soykırım gibi büyük bir trajediyi ifade etme aracılığını üstlenmeleri, bazen de önemli dini bir olayı/kişiyi hatırlatıyor olmaları, bireylerin duygusal bağlarını ve toplumsal birliğini güçlendirebilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 26 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 27 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 8 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License