Purpose: In this study, we aimed to evaluate women’s Obstructive Defecation Syndrome and constipation who gave birth and to determine effect of delivery type on obstructive defecation syndrome.
Materials and Methods: The research population consisted of 239 women who applied to the gynecology clinic of an educational research hospital, who had at least one birth. The research’s data were collected with a questionnaire form containing socio-demographic and obstetric charesteristics based on the literature and “Obstructive Defecation Syndrome Scoring” and “Bristol Stool Scale”.
Results: Of the women 60% delivered vaginally, 40% with cesarean. In addition 46.4% of the participants had constipation and 4.6% had obstructive defecation syndrome. There was no statistically significant relationship between obstructive defecation syndrome scores and age, type of delivery and menopause status. A statistically significant relationship was found between bristol stool scores and type of delivery. In addition, significant relation was found between the obstructive defecation syndrome scores and bristol stool scores of women.
Conclusion: The rate of obstructive defecation syndrome was low, the rate of constipation was found high in women. Because of the high rate of constipation in postpartum women preventive measures (early mobilisation, consuming fabrous foods) should be supported, provide consultancy by the health care team and to conduct randomized controlled studies.
Amaç: Bu çalışmada, doğum yapmış olan kadınların Obstrüktif Defekasyon Sendromu ve konstipasyon açısından değerlendirilmesi ve doğum şeklinin Obstrüktif Defekasyon Sendromu’na etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Araştırma evrenini bir eğitim araştırma hastanesinin jinekoloji polikliniğine başvuran, en az bir doğum yapmış olan 239 kadından oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, literatüre dayalı olarak hazırlanan katılımcıların sosyo-demografik ve obstetrik özelliklerini içeren anket formu, “Obstrüktif Dışkılama Skorlaması” ve “Bristol Gaita Skalası” ile toplanmıştır.
Bulgular: Katılımcıların %60’ı vajinal, %40.0’ının sezaryenle doğum yaptığı belirlenmiştir. Katılımcıların %46,4’ünde konstipasyon, %4,6’sında obstrüktif defekasyon sendromu olduğu belirlenmiştir. Obstrüktif defekasyon sendromu ile yaş, doğum şekli ve menapoz arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır. Bristol gaita skoru ile doğum şekli arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca kadınların obstrüktif defekasyon sendromu puanları ile Bristol gaita skoru puanları arasında anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir.
Sonuç: Doğum yapan kadınlarda obstrüktif defekasyon sendromu yaşama oranının düşük, konstipasyon oranının ise yüksek olduğu belirlenmiştir. Doğum yapan kadınlarda konstipasyon yaşama oranının yüksek olması nedeniyle konstipasyonu önleyici yaklaşımların (erken mobilizasyon, lifli gıda tüketimi) desteklenmesi, sağlık ekibi tarafından danışmanlık verilmesi ve konu ile ilgili randomize kontrollü çalışmaların yapılması önerilmektedir.
Hiç bir kurumdan destek alınmamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Obstetrics and Gynaecology |
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2020 |
Acceptance Date | April 27, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 45 Issue: 3 |