Purpose: This study aimed to evaluate the types and incidence of renal vein anomaly (RVA) and their relationship with renal stone disease and renal tumors with multidetector computed tomography (MDCT).
Materials and Methods: We evaluated retrospectively 10124 patients abdominal MDCT images. After the exclusion criteria, the final study population consisted of 9294 patients. The demographic characteristics of the patients, the presence of RVA, the presence of renal stone disease and renal tumor were recorded. RVAs were separated into three subgroups: retroaortic left renal vein (RLRV), circumaortic left renal vein (CLRV), and double right renal vein (DRRV). The presence of renal stone disease and renal tumors were recorded in patients with RVAs.
Results: 1389 cases had RVA (14.9%). RVA was higher in males than females. The prevalence of DRRV, RLRV, and CLRV were 9.5%, 3.9%, and 1.9%, respectively. Renal tumors was detected in 20, and renal stone disease was detected in 243 of 1389 RVA cases, there was no statistically significant correlation. However, a statistically significant correlation was found between left renal stone disease with RLRV and CRLV.
Conclusion: Contrary to popular belief, RVAs are not uncommon. It is very important to know the presence of RVA before retroperitoneal surgery to prevent possible complications. In addition, RLRV and CLRV are thought to be factors that predispose to the development of left renal stone disease.
Amaç: Bu çalışmada renal ven anomali (RVA) tiplerinin insidansı ile böbrek taş hastalığı ve böbrek tümörleri ile ilişkisinin çok kesitli bilgisayarlı tomografi (ÇKBT) ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: 10124 hastanın abdominal ÇKBT görüntüleri retrospektif olarak değerlendirdi. Dışlama kriterleri sonrasında son çalışma popülasyonu 9294 hastadan oluşuyordu. Hastaların demografik özellikleri, RVA varlığı, böbrek taşı hastalığı ve böbrek tümörü varlığı kaydedildi. RVA'lar üç alt gruba ayrıldı: retroaortik sol renal ven (RSRV), sirkumaortik sol renal ven (SSRV) ve çift sağ renal ven (ÇSRV). RVA'lı hastalarda böbrek taşı hastalığı ve böbrek tümörlerinin varlığı kaydedildi.
Bulgular: 1389 olguda RVA (%14.9) vardı. Erkeklerde RVA kadınlara göre daha yüksekti. RSRV, SSRV ve ÇSRV prevalansı sırasıyla %9.5, %3.9 ve %1.9 idi. 1389 RVA vakasının 20'sinde böbrek tümörü ve 243'ünde böbrek taşı hastalığı tespit edildi, istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon yoktu. Ancak sol böbrek taşı hastalığı ile RSRV ve SSRV arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu.
Sonuç: Popüler inanışın aksine, RVA'lar nadir değildir. Olası komplikasyonları önlemek için retroperitoneal cerrahi öncesi RVA varlığının bilinmesi çok önemlidir. Ayrıca RSRV ve SSRV 'nin sol böbrek taşı hastalığının gelişimine zemin hazırlayan faktörler olduğu düşünülmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2022 |
Acceptance Date | January 24, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 47 Issue: 1 |