In spite of their historical and cultural ties, Turkey and African countries did not develop close relations during the Cold War. The unstable environment in domestic politics of Turkey and several African countries hindered a proper rapprochement in the 1990s as well. Since the turn of the 21st century, however, they have been engaged in a fast-paced cooperation. Turkey’s growing engagement in Africa has progressed in tandem with that of other Asian powers, namely China, India, South Korea, Malaysia, and Indonesia. When the increasing presence in Africa of Latin American countries, of Brazil in particular, is added into the whole picture, it can be said that the first two decades of the 21st century has seen a boom in South South Cooperation. This paper treats the mentioned cooperation paradigm as a new aspect of Turkish foreign policy. Given the fact that Ankara was ideologically distanced to the Global South during and soon after the Cold War, the fast-paced Turkish-African cooperation over the last two decades denotes a partial revision in Turkish foreign policy orientation. In the context of this revisionist orientation, the main finding of the paper is that Turkey considers SSC as a way of not only reframing its relations with its African nations but also strengthening the cooperation between rising powers, underdeveloped nations and Islamic political-economic institutions.
Turkey Africa Development Cooperation South-South Cooperation Triangular Cooperation
Türkiye, tarihsel ve kültürel bağlarına rağmen, Afrika ülkeleri ile Soğuk Savaş döneminde yakın ilişkiler geliştirmekten kaçınmıştır. Türkiye’nin ve birçok Afrika ülkesinin iç politikalarında devam eden istikrarsızlık ortamı, 1990’lı yıllarda da tam bir yakınlaşmaya imkan vermezken 21. yüzyıl başlarında Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında hızlandırılmış bir işbirliği süreci gözlenmiştir. Türkiye’nin Afrika’daki varlığını artırma süreci, başta Çin, Hindistan, Güney Kore, Malezya ve Endonezya olmak üzere, diğer Asya ülkelerinin Afrika’daki faaliyetlerini yoğunlaştırmalarına paralel bir seyir izlemiştir. Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerinin de Afrika’da giderek daha görünür oldukları dikkate alınırsa, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde Güney-Güney İşbirliği paradigmasının ciddî bir ivme kazandığı söylenebilir. Sözü edilen işbirliği paradigması, bu makalede Türk dış politikasının yeni bir boyutu olarak ele alınmaktadır. Türkiye’nin gerek Soğuk Savaş zarfında gerekse Soğuk Savaş’ın ertesinde ideolojik olarak Küresel Güney’e mesafeli olduğu göz önünde bulundurulursa, son yirmi yılda hızlanan Türkiye-Afrika işbirliğinin Türk dış politika yöneliminde kısmî bir revizyona işaret ettiği söylenebilir. Söz konusu revizyonist yaklaşım bağlamında Türkiye, Güney-Güney İşbirliği’ni hem Afrika devletleriyle ilişkilerini yeni bir çerçevede sürdürme, hem de yükselen güçler, azgelişmiş ülkeler ve İslamî siyasal-ekonomik kuruluşlar arasındaki işbirliğini güçlendirme aracı olarak görmektedir.
Türkiye Afrika Kalkınma İşbirliği Güney-Güney İşbirliği Üçlü İşbirliği
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Kabul Tarihi | 26 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Bizi sosyal medyadan takip edin!
https://twitter.com/AizoniaPublish
https://instagram.com/aizoniapublishing