İşletmeler
için öncelikli hedef sermayedarlarını memnun edecek bir kar seviyesine
ulaşmaktır. Ancak işletmelerin sadece sermayedarlarına karşı sorumlulukları
yoktur. İşletmeler faaliyetlerini yürütürken ekonomik, çevresel ve sosyal
kaynakları da tüketmektedirler ve bu yönüyle çok sayıda iç ve dış paydaşa karşı
da sorumlulukları vardır. Üstelik toplum nezdinde bu sorumluluklarla ilgili
farkındalık düzeyi artmış ve artmaya da devam etmektedir. Bunun sonucu olarak
tüm paydaşların takdirini kazanabilmek ve kurumsal sürdürülebilirliklerini
sağlamak isteyen işletmeler; sadece finansal bilgileri içeren ve hazırlanması
zorunlu olan finansal tablolar dışında, gönüllülük esasına göre
sürdürülebilirlik stratejilerini ortaya koyan ve finansal olmayan bilgileri de
içeren sürdürülebilirlik raporları da hazırlamak durumundadırlar. Sürdürülebilirlik
raporlarında ekonomik, çevresel ve sosyal alanlarla ilgili bilgilerin elde
edilmesi, sınıflandırılması ve raporlanması süreçlerinde -finansal tabloların
hazırlanmasındaki yıllardır süregelen birikimi sayesinde- muhasebenin etkisi ve
rolü oldukça fazladır. Muhasebe fonksiyonunun üretmiş olduğu bilgilerin
güvenilirliğini tesis etme noktasında reaktif bir rol üstlenen bağımsız denetim
ile işletme faaliyetleri devam ederken kuruma katma değer katma yönünde
proaktif bir rol üstlenen iç denetim süreçlerinin de kurumsal sürdürülebilirlik
üzerinde olumlu etkileri vardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |