Tarihsel süreçte salgın hastalıklar, farklı dönemlerde insanlık tarihini etkileyerek bireylerde hissedilen önemli fiziksel ve psikolojik değişimler yaratmıştır. Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi olarak ilan edilen salgın hastalıklar arasındadır. Modern dünyamızda insanlığı tehdit eden Covid-19 için toplum sağlığı gözetilerek alınan sosyal yalıtım önlemleri, bireylerin evde bulunmalarını zorunlu kılmaktadır. Bu süreçte bireylerin dinlenme, barınma, yeme-içme gibi ihtiyaçlarına ek olarak ofis çalışma saatleri ve dışarıda geçirilen sosyal zamanlar, evde geçirilen süreye dahil edilmektedir. Zorunlu olarak evde bulunma psikolojisinin bireylerde oluşturduğu ruhsal etki, kişinin mekan algısında değişime zemin hazırlamaktadır. Mekan algısında önemli parametrelerden biri olan renge dair alınan kararlar ve bireyin rengi yorumlamasındaki değişimler, sürecin geri dönüşümleri arasındadır. Bireyin yaşadığı fiziksel yer, bir yere ait olma duygusunun en çok yaşandığı yerdir. Sosyal yalıtım sonucu popüler kültürde alışılagelmiş toplu yaşam döngüsünden uzaklaşarak mekana bağlılığa evrilen süreç, bireyin fiziksel yer ile anlamlı bağlantılar kurmasına ve sorgulamasına neden olmaktadır. Çalışmanın amacı mevcut bir salgın hastalık sonucu evde bulunmanın zorunlu olduğu durumlardan hareketle, bireylerin yaşam alanlarına ait renk yorumlamalarını sorgulamaktır. Çalışma, gündelik yaşam rutinlerinin çoğunu dışarıda geçirirken pandemi süreciyle birlikte rutinlerini konutlarında devam ettiren bireyleri kapsamaktadır. 100 birey üzerinde online anket ile ulaşılan analiz verileri, psikolojik bileşenlerin bireylerin renk tercihleriyle pozitif ilişkisini yansıtmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 30 Sayı: 3 |