İnsanı doğadan koparan düşünce ve yaklaşımlardan biri olan küreselleşme, günümüzde karşı karşıya olduğumuz kültürel ve çevresel sorunların temel sebeplerinden birini oluşturmaktadır. Doğayı araçsallaştıran ve insanlar için bir laboratuvara dönüştüren küreselleşme önemli tarihsel süreçlerden geçerek bugünkü etkisine kavuşmuştur. Rönesans ve reform ile başlayan değişim süreci aydınlanma hareketi, Fransız devrimi, sanayi devrimi ve modernleşmenin etkisiyle tüm dünyadaki dengeleri değiştirmiştir. Aklın, bilimin, teknolojinin baş faktör kabul edilmesiyle birlikte toplumsal dinamikler de farklılaşmıştır. Toplumsal dinamiklerdeki köklü değişimler kültürel yapıyı da derinden etkilemiştir. Aydınlanma ile birlikte bireycilik ve akılcı düşünce yaygınlaşarak geleneksel kültürel otoriteler sorgulanmaya başlanmıştır. Sanayi devrimi, kırsal kültürün yerini şehirli, üretim odaklı bir yaşam tarzına bırakmasına neden olmuştur. Fransız devrimi ile özgürlük ve eşitlik fikirleri, toplumun değer yargılarını yeniden şekillendirmiştir. Dijital çağ ise küresel kültürün yayılmasını hızlandırarak yerel kültürlerde dönüşüme, melezleşmeye ve zaman zaman da kültürel erozyona yol açmıştır. Küreselleşme ile birlikte de bu etkiler artmış ve tüm dünya homojen bir hale gelmiştir.
Küreselleşme insan merkezci bir bakış açısını hâkim kılmak istemektedir. Bugün insanlık, kültürler ve yaşamın bütünü küreselleşmenin etkisi altındadır. Küreselleşme hızlı biçimde yaşamı tek düze hale getirmektedir. Bunun sonucunda da insanlar tek tipleşmekte, doğa sömürülmekte, kültürel ve biyolojik çeşitlilik azalmaktadır. Küreselleşmenin yerel kültürleri zayıflatması toplumsal değerlerde değişime sebep olmaktadır. Toplumsal değerlerin değişmesi veya toplumsal değerlerin birleştirici etkilerinin azalması ulusal egemenlik konusunda da tartışmaların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Gelinen noktada insanın gerçek ihtiyaçlarının sağlanması için sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir doğa gerekmektedir. Kültürel yapıyı küreselleşme, teknolojik gelişmeler ve toplumsal değişimlerin olumsuz etkilerinden korumak için çeşitli stratejiler uygulanması gerekmektedir. Bu stratejiler; kültürel çeşitliliği destekleyici faaliyetler, kültürel eğitim programları, geleneklerin kayıt altına alınıp gelecek nesillere aktarılmasının sağlanması, dijital arşiv oluşturma, yerel kültürel ürünleri koruyucu yasal koruma tedbirleri alma, uluslararası işbirliklerini artırma, kültürel ürünlerin ekolojik dengesini göz önünde bulundurarak üretim yapma vb. şeklinde sıralanabilmektedir.
Toplumla yakın ilişkide bulunan yönetim birimlerinden biri olan yerel yönetimlerin doğa, kültür ve çevre merkezli faaliyetleri sağlıklı bir toplumun yaratılmasında önemli rol üstlenmektedir. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetleri bu noktada örnek teşkil etmektedir.
Küreselleşme Kültür Doğa Yerel Yönetimler Ankara Büyükşehir Belediyesi
Globalization, one of the major forces distancing humanity from nature, has become a primary driver of the cultural and environmental challenges we face today. By instrumentalizing nature and turning it into a laboratory for human use, globalization has reached its current scope through significant historical developments. This process of transformation—shaped by the Renaissance, the Reformation, the Enlightenment, the French Revolution, the Industrial Revolution, and modernization—has fundamentally altered global balances. As reason, science, and technology came to dominate, social dynamics also shifted, profoundly impacting cultural structures. The Enlightenment popularized individualism and rational thought, undermining traditional cultural authorities. The Industrial Revolution replaced rural traditions with urban, production-driven lifestyles. The French Revolution redefined societal values through its emphasis on liberty and equality. More recently, the digital age has accelerated the spread of global culture, fostering hybridity, transformation, and at times, the erosion of local traditions. As globalization intensifies, the world is becoming increasingly homogenized.
Globalization promotes a human-centered worldview, and today, humanity, cultures, and life in general are increasingly shaped by its influence. It is rapidly standardizing lifestyles, leading to greater uniformity among people, the exploitation of nature, and a decline in both cultural and biological diversity. As local cultures are weakened by globalization, social values undergo transformation. This shift—or the erosion of the unifying power of social values—also fuels debates around national sovereignty. At this juncture, meeting the fundamental needs of humanity requires both a healthy society and a healthy natural environment. To safeguard cultural structures from the adverse effects of globalization, technological progress, and social change, a range of strategies must be implemented. These may include promoting cultural diversity, providing cultural education, documenting and transmitting traditions to future generations, creating digital archives, enacting legal protections for local cultural products, fostering international collaboration, and producing cultural content with ecological sustainability in mind.
Local governments, as administrative bodies in close contact with society, play a crucial role in fostering a healthy society through nature-, culture-, and environment-centered initiatives. In this context, the efforts of the Ankara Metropolitan Municipality serve as a noteworthy example.
Globalization Culture Nature Local Governments Ankara Metropolitan Municipality
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Ekoeleştiri, Türk Halk Bilimi (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2025 |
| Kabul Tarihi | 14 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 2 |