Gökdelen is one of the
important examples of dystopia in Turkish literature. Tahsin Yücel imagined a
city where skyscrapers were built with a uniform architecture, history was
destroyed, and the poor were driven out of borders in 2073 in his novel. The
city of Gökdelen is the result of a
world in which equality between people disappears, justice is eroded and
everything is privatized under the influence of globalization. In this article,
considering the main works of dystopia, what the elements of the Gökdelen novel constitute the dystopia
identity, what kind of a city awaits us in the world of the future, the
position of the novel in dystopian literature will be examined.
The
article begins with the introduction of the beginning of the utopia genre, its
major works, the evolution of the genre to the dystopia by the early 20th
century. The world of 2073 is described in general terms to help the reader
understand the time and conditions.
In the
examination section, it is focused on the the urban dystopia identity of the
novel. The examples and the ideas of the thinkers of author gets inspired when
creating urban texture are given. In the light of these examples and ideas, the
city of Gökdelen is evaluated. In
other sections of the study, the concepts of law, justice, economy, freedom,
globalization and the human element, which are an integral part of the city’s
existence are revealed.
City Globalization Freedom Utopia Dystopia Tahsin Yucel Gokdelen
Gökdelen, Türk
edebiyatında distopya türünün önemli örneklerinden biridir. Tahsin Yücel, 2073
yılında geçen romanında gökdelenlerin tek tip mimarisiyle oluşturulmuş, tarihin
yok edildiği, yoksulların sınırların dışına sürüldüğü bir kent hayal etmiştir. Gökdelen’in kenti insanlar arası
eşitliğin ortadan kalktığı, adaletin erozyona uğradığı, küreselleşmenin
etkisiyle her şeyin özelleştirildiği bir dünyanın sonucudur. Bu makalede
distopya türünün başlıca eserleri de göz önünde bulundurularak, Gökdelen romanının distopya kimliğini
hangi unsurların oluşturduğu, geleceğin dünyasında bizi nasıl bir kentin
beklediği, romanın distopya edebiyatı içindeki konumu incelenecektir.
Makale,
ütopya türünün başlangıcının, başlıca eserlerinin, türün 20. yüzyılın başı
itibariyle distopya türüne evirilişinin anlatılmasıyla başlar. 2073’ün dünyası
genel hatlarıyla tasvir edilerek okuyucunun zamanı ve şartları anlamasına
yardımcı olunur.
İnceleme
kısmında ise romanın kent distopyası kimliğine odaklanılmıştır. Yazarın kent
dokusunu oluştururken ilham aldığı örnekler ve düşünürlerin fikirleri
belirtilmiştir. Bu örnekler ve fikirler ışığında Gökdelen’in kenti değerlendirilir. İncelemenin diğer kısımlarında
kentin varlığının ayrılmaz bir parçası olan hukuk, adalet, ekonomi, özgürlük,
küreselleşme kavramları ve insan unsuru ortaya konulmuştur.
Kent Küreselleşme Özgürlük Ütopya Distopya Tahsin Yücel Gökdelen
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |