İlk olarak Rus Biçimcileri tarafından ortaya atılan daha sonra Mihail Bakhtin’in “söyleşimcilik” düşüncesi etrafında Julia Kristeva tarafından oluşturulan metinlerarasılık, iki veya daha çok metin arasındaki etkileşimi ifade eder. Bir tür alışveriş, konuşma ve söyleşim biçimi olarak tanımlanan metinlerarasılık yöntemi bir metnin kendisinden önce yazılmış metinlerden veya söylemlerden bağımsız olamayacağı düşüncesine dayanmakta ve yeniden gerçekleştirilen bir yazım süreci olarak değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda bir eserin/metnin öncesinde yazılan metinlerden izler taşıdığı ve her metnin birbirini etkileyerek ortaya çıktığı düşüncesini temel almaktadır. Aynı zamanda metnin okunma aşamasında okurun birikimini dikkate alması yönünden yazar ve okur arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır.
Bu çalışmada metinlerarasılığa öykülerinde geniş ölçüde yer veren Senem Gezeroğlu’nun öyküleri, metinlerarası ilişkiler açısından incelenmiştir. Çalışmada önce metinlerarasılık kavramı üzerinde durulmuş, ardından Gezeroğlu’nun öykücülüğü etrafında yazarın metinlerarası ilişkilere bakışı ve yaklaşımı aktarılmıştır. Daha sonra yazarın yayımlanan iki öykü kitabındaki (Unuttum Yalnız, Zaman Dursun İstedim) metinler, metinlerarasılığı kullanma biçimleri açısından değerlendirilmiştir. Öykülerinde alıntı, gönderme, anıştırma, kolaj, parodi, pastiş, montaj gibi açık ve kapalı metinlerarası teknikleri kullanan Gezeroğlu’nun, türler bağlamında şiir başta olmak üzere tiyatro, öykü, roman gibi edebî türlerden; sinema, müzik, resim gibi sanatın diğer dallarından yararlandığı gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra din ve gelenekle ilgili kaynaklara yer verdiği görülen yazarın bazı öykülerinde sanatçılarla, şairlerle, yazarlarla, düşünürlerle de metinlerarasılık kurduğu saptanmıştır. Öykülerinde ironiye, üstkurmacaya ve postmodern anlatıma yer veren yazarın anlatılarını kurgularken metinlerarası ilişkilere belli başlı işlevler yüklediği görülmüştür. Bu anlamda metinlerarasılığın öykü metinlerini çeşitli yönlerden güçlendirdiği ve öykülere çokseslilik kattığı belirlenmiştir. Yazarın metinlerarası ilişkilere sıkça başvurması okurdan belirli düzeyde entelektüel donanım ve bilgi birikimi beklediğini göstermektedir.
Senem Gezeroğlu Öykü Metinlerarası İlişkiler Epigraf Alıntı Gönderme
Intertextuality, which was first put forward by Russian Formalists and later formed by Julia Kristeva around the idea of “conversationalism” of Mikhail Bahhtin, refers to the interaction of two or more texts. The intertextuality method, which is defined as a type of exchange, speech, and conversation, is based on the idea that a text cannot be independent of the texts or discourses written before it and is considered as a re-written process. In this direction, it is based on the idea that a work/text has traces from the texts written before and that each text emerges by affecting the other. Also, it focuses on the relationship between author and reader in terms of considering the knowledge of the reader in the reading phase of the text.
This study examines Senem Gezeroglu’s stories in terms of intertextual relations, who widely includes intertextuality in her stories. The study first focuses on the concept of intertextuality, then conveys the author’s view and approach to intertextual relations around her storytelling. Later, it discusses the texts in the author’s published two storybooks (Unuttum Yalnız, Zaman Dursun İstedim) in terms of the use of intertextuality. Gezeroğlu, who uses open and closed intertextual techniques such as quotation, reference, annotation, collage, parody, pastiche, montage in her stories, makes use of literary genres such as theater, story, novel, especially poetry in the context of genres, and other branches of art such as cinema, music, and painting. Besides, the author, who also includes sources related to religion and tradition, establishes intertextuality with artists, poets, writers, and thinkers in some of her stories. The author, who includes irony, metafiction, and postmodern narration in her stories, attributes certain functions to intertextual relations while constructing her narratives. In this sense, intertextuality strengthens the story texts in various ways and adds polyphony to the stories. The frequently reference of the author to intertextual relations shows she expects a certain level of intellectual equipment and knowledge from the reader.
Senem Gezeroglu Story Intertextual Relations Epigraph Quotation Reference
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |