Türk Edebiyatında şuara tezkireciliğinin ilk örneği olarak bilinen Ali Şîr Nevâyi’nin Mecalisü’n-nefâis’inden sonra ondan etkilenerek yazılmış olan Sehi Bey Tezkiresi ile Latifî’nin Tezkiretü’ş-şu’arâ’sı ve Âşık Çelebi’nin Meşâirü’ş-şu’arâ’sı Osmanlı sahasında 16.yüzyılda yazılmış tezkire türünün başarılı ilk örnekleridir. Şuara tezkirelerinde biyografik bilginin içinde mutâyebe ve mutâyebât kelimelerine rastlarız. Mutâyebe ve çoğulu olan mutâyebât; hoş, zarif, eğlendirici fıkralar, latifeler, hikâyeler anlamındadır. Edebiyat dilinde ise mutâyebât karşılığı çoğunlukla latife ve fıkrayı buluruz. Geçmiş dönem edebiyatımızın mensur örneklerinde metin içine adı ne olursa olsun hikâye koymak önemli bir özelliktir. Bunlar arasında farkları ya da farklılıkları konusunda kesin ayrım yapmak mümkün değildir. Ancak bunların Türk Mizah Edebiyatımızın ilk örnekleri olduğu ortadadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 19 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 1 |