Works on aruz prosody mostly can be seen as a chapter in rhetoric books or as a stand-alone. In these studies, in addition to the information given about the history of the meter, salim and fer's of the meters, springs, circles, etc. verse or prose information was given on the subjects. Since some of the prosody treatises, both in the rhetoric books and presented separately, reveal the general rules of the science of prosody, the works written in this field after them followed the previous ones. In other words, especially the terminology and sample couplets of these treatises set an example for the treatises written after them. Since this exemplary work continued in some works very similarly and even in the same way, it is possible to conclude that this situation arises from either the influence of such works from each other in the historical process or the existence of a common model. In addition to being influenced by each other or being a succession, Reşidüddin-i Vatvat (d. 1177)’s Hadaiku’s-Sihr fi-Dakayıkı’ş-Şi’r, Iranian Şerefüddin-i Rami (14th century)’s Enisü’l-Uşşak The works of Şeyhi (after 1429) and who is considered one of the founders of Divan literature, formed a model for the works written on these subjects, especially in the point of examplary couplets and some other prose sections, both in the Anatolian field and in the Iranian and Arab geography. In both ways, it is possible to say that a limited tradition and continuity of this tradition are formed in this sense. 16th century’s Divan poet Lami’i Çelebi’s aruz treatise constitutes one of the rings of this tradition. The work, which has a small volume of 5 leaves, is notable for its content and structure, as well as having exemplary couplets in common with the works on this subject written before it or by its contemporaries. This article, above all, aims to provide a reminder and concise information about the history of aruz. Afterwards, introductory information will be given about Lami’i Çelebi’s aruz treatise, which has not been in the use of researchers for a long time and whose existence is mentioned in Şerefü’l-İnsan, which is registered under the name of “Evzan-ı Aruz” in Konya Provincial Public Library 42 Kon 5811/2 fixture number. While trying to give this information, the belonging of the work in question to Lami’i Çelebi will be proven with examples from the works in this field. Finally, the text of the work will be given in accordance with the translation writing system.
Eski Türk edebiyatında aruz veznini konu edinen eserler daha çok belagat kitaplarında bir bölüm ya da müstakil olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmalarda veznin tarihi hakkında verilen bilgilerin yanı sıra vezinlerin sâlim ve fer’leri, bahirler, daireler vb. hususlarda manzum veya mensur olarak malumat verilmiştir. Gerek belagat kitapları içerisinde yer alan gerekse müstakil olarak kaleme alınan bazı aruz risaleleri, aruz ilminin genel kurallarını ortaya koyduklarından, onlardan sonra bu alanda yazılan eserler de öncekilerini takip etmiştir. Diğer bir ifade ile bu risalelerin özellikle içerdikleri ıstılahları ve örnek beyitleri kendilerinden sonra kaleme alınmış risalelere örnek teşkil etmiştir. Bu durumun, söz konusu eserlerin ya tarihi süreç içerisinde birbirlerinden etkilenmesinden ya da ittihaz ettikleri ortak bir modelin varlığından kaynaklandığı söylenebilir. Bu bağlamda Reşîdüddîn-i Vatvât (öl. 1177)’ın Hadâ’iku’s-Sihr fî-Dakâyıkı’ş-Şi’r’i, İranlı Şerefüddîn-i Râmî (XIV. yy.)’nin Enîsü’l-Uşşâk’ı gerek Anadolu sahasında gerekse İran ve Arap coğrafyasında bu konularda yazılmış eserlere, özellikle örnek beyitler ve diğer bazı mensur bölümler noktasında bir model oluşturmuştur. Dolayısıyla bu anlamda bir silsilenin veya sınırlı bir geleneğin oluştuğunu söylemek mümkündür. Bu silsilenin halkalarından birini XVI. yy. Divan şairi Lâmi’î Çelebi’nin aruz risalesi oluşturmaktadır. 5 varak gibi küçük bir hacme sahip olan eser, içeriği ve yapısı münasebetiyle dikkate değer olduğu kadar kendinden önce veya muasırları tarafından kaleme alınmış bu konudaki eserlerle azımsanmayacak derecede ortak örnek beyitler içermektedir. Bu yazıda, öncelikle aruz tarihi hakkında hatırlatıcı ve muhtasar bilgiler verilecektir. Ardından uzun zamandır araştırmacıların istifadesinde olmayan ve Şerefü’l-İnsân’da mevcudiyetinden bahsedilen Lâmi’î Çelebi’nin Konya İl Halk Kütüphanesi 42 Kon 5811/2 demirbaş numarasında “Evzân-ı Arûz” adıyla kayıtlı olan aruz risalesi hakkında tanıtıcı bilgiler aktarılacak, aynı zamanda söz konusu eserin Lâmi’î Çelebi’ye aidiyeti bu sahadaki eserlerden örneklerle kanıtlanacaktır. Son olarak da risalenin çeviri yazılı metni verilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 1 |