19. yüzyıl klasik Türk şiirinde bazı açılardan değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Her ne kadar yüzyıllar boyunca kadın şairler bu edebiyatta varlıklarını gösterseler de hiçbir yüzyılda kadın şair sayısı 19. yüzyıldaki kadar fazla olmamıştır. İçinde bulundukları çevre sebebiyle gelişim imkânı bulan kadın şairler kendi dönemlerinde adlarından söz ettirecek kadar nitelikli ve takdir gören eserler ortaya koymuşlardır.
Dönemin kadın şairleri arasında dikkat çeken ve divan sahibi olan bir isim, Şeref Hanım, İstanbul’da doğup büyümüş, iyi bir eğitim almış, sanata ve kültüre kıymet veren bir aile içinde yetişmiştir. Şairin divanı bütünüyle değerlendirildiğinde şiirlerinde tasavvuf anlayışının hakim olduğu görülür. Manzumelerinde birçok din büyüğünü anan şair Mevlevî olduğu hâlde diğer tarikatlarla ilgili şiirler de kaleme almıştır. Onun şiirlerindeki din ve tasavvuf etkisi birçok manzumesinde hissedilir. Şeref Hanım Divanı’nda şiirler içerik açısından incelendiğinde “yeni” ve “hayatın içinden” sayılabilecek unsurlarla karşılaşılmasına rağmen bir taraftan da onun şiirinde geleneğin izlerini sürmek mümkündür. Sade üslûbu ve sağlam nazım tekniğiyle dikkat çeken şairin redif seçimlerinde Türkçe kelimeleri daha çok tercih ettiği bilinmektedir.
Çalışmada giriş bölümünde “el”in sözlüklerdeki anlamlarına yer verilmiş, kelimenin Arapça ve Farsça karşılıkları üzerinde durulmuş, ardından şairin hayatı ve kişiliğinden bahsedilmiştir. Bir sonraki bölümde Şeref Hanım divanı taranarak tespit edilen örnekler genel bir bakış açısıyla irdelenmiştir. Taramalar sonucunda şairin divanında içinde “el” geçen manzumeler tespit edilmiştir. Bu manzumeler arasında “el” redifli dört gazel bulunmaktadır. Şair, divanında “el”in Farsça ve Arapça karşılıklarını da kullanmış, ancak söz konusu redif olduğunda Türkçe “el” kelimesini tercih etmiştir. Redifin anlamı güçlendirmesinden faydalanan şair gazellerine elle ilişki kurulabilecek unsurları dâhil etmiş, kelimenin mecaz anlamlarına sıklıkla yer vermiştir. Bu gazellerin söyleyiş ve muhteva açısından benzerlik ve farklılıkları bulunmaktadır. Şairin divanından yola çıkılarak onun şiir dünyasında “el” kelimesinin kullanımları, benzetme ve hayal dünyası, mecazlar, deyimler ve kalıp ifadeler bahsi geçen dört gazel üzerinden değerlendirilmiştir.
The 19th century is a period of change in classical Turkish poetry in some respects. Although women poets have been present in this literature for centuries, the number of women poets has never been as high as in the 19th century. Women poets, who had the opportunity to develop due to the environment they were in, produced works that were qualified and appreciated enough to make a name for themselves in their own period.
Şeref Hanım, a prominent name among the women poets of the period and the owner of a divan, was born and raised in Istanbul, received a good education, and grew up in a family that valued art and culture. When the poet's divan is evaluated in its entirety, it is seen that her poems are dominated by Sufism. Although the poet, who commemorated many religious figures in his poems, was a Mevlevi, he also wrote poems about other orders. The influence of "religion and Sufism" in her poems is felt in many of her poems. When the poems in Şeref Hanım Divan are analyzed in terms of content, it is possible to trace the traces of tradition in her poetry, although elements that can be considered "new" and "from life" are encountered. It is known that the poet, who draws attention with her simple style and solid verse technique, prefers Turkish words more in her choice of rhymes.
In the introduction part of the study, the meanings of "el" in dictionaries are given, the Arabic and Persian equivalents of the word are emphasized, and then the poet's life and personality are mentioned. In the next section, Şeref Hanım's divan is scanned and the examples identified are analyzed from a general point of view. As a result of the scans, the poet's divan contains verses in which "hand" is mentioned. Among these verses, there are four ghazals with "hand" rhyme. The poet also uses Persian and Arabic equivalents of "hand" in his divan, but when it comes to rhyme, he prefers the Turkish word "hand". Taking advantage of the rhymes strengthening of the meaning, the poet included elements that can be related to the hand in his ghazals and frequently used metaphorical meanings of the word. The ghazals have similarities and differences in terms of discourse and content. Based on the poet's divan, the use of the word "hand" in his poetic world, the world of simile and imagination, metaphors, idioms and stereotypes are evaluated through the four ghazals mentioned.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 2 |