Sözlükler, genellikle belirli sistemler çerçevesinde oluşturulan kelime listeleri olarak düşünülebilir; ancak sadece anlamları değil, aynı zamanda milletlerin hafızasını yansıtan önemli kültürel unsurları da içermektedir. Toplumların gelenekleri, kültürel unsurları, folklorik malzemeleri ve benzeri birçok öge sözlüklerde kendine yer bulmaktadır. Türkler tarih boyunca geniş bir coğrafyaya yayılmış ve birçok farklı milletle etkileşimde bulunmuştur. Bu etkileşim sonucunda birçok eser Türkçeye çevrilmiş, Türkçe ve diğer diller arasında kelime alışverişleri yaşanmıştır. Bu durum çok sayıda iki veya daha fazla dili içeren sözlüklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Avrupa, Rönesans ve reform hareketleriyle birlikte bilimsel bir dönüşüm geçirerek kilise merkezli dünya tasavvurunu sarsmıştır. Bu değişim, akıl ve deneyin vurgulanmasıyla birlikte dil çalışmalarını da etkilemiştir. Misyonerlik veya farklı kültürleri tanıma/anlama amacıyla diğer toplulukların dilleri ve kültürleri üzerine araştırmalar başlamıştır. Bu makale özelinde değerlendirilecek olursa; Codex Cumanicus’un yazıldığı dönemden başlayarak öteki’yi -yani Türkleri- anlamak amacıyla da pek çok sözlük ve gramer çalışması yapılmış ve Türkçeye karşı olan ilgi yüzyıllar boyunca azalmadan artarak devam etmiştir.
Bu çalışmada İngiltere Bodleian Kütüphanesi’nde MS. Laud Or. 202 numarasıyla kayıtlı bulunan sözlük tanıtılarak Türk sözlük tarihi içerisindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Tespit edilebildiği kadarıyla madde başları Türkçe olan ilk sözlük olma özelliğini taşımaktadır. Öncelikli olarak Osmanlı dönemi sözlük çalışmalarına kısaca yer verildikten sonra Laud 202’nin tavsifi yapılmıştır. Ardından yazılış amacı ortaya konularak metin ile ilgili önemli noktaların üzerinde durulmuştur. Son olarak sözlükte geçen madde başı Türkçe olan kelimeler Arap harfleri ile birlikte verilmiştir.
Dictionaries can be thought of as lists of words, usually created within the framework of certain systems, but they contain not only meanings but also important cultural elements that reflect the memory of nations. The traditions of societies, cultural elements, folkloric materials and many similar items find their place in dictionaries. Throughout history, Turks have spread over a wide geography and interacted with many different nations. As a result of this interaction, many works have been translated into Turkish, words have been exchanged between Turkish and other languages, and this has led to the emergence of many dictionaries containing two or more languages.
With the Renaissance and reform movements, Europe underwent a scientific transformation that shook the church-centered conception of the world. This change, along with the emphasis on reason and experimentation, also affected the language fields. Research was conducted on the languages and cultures of other communities for missionary purposes or to understand different cultures. As a result, starting from the period when Codex Cumanicus was written, many dictionary and grammar studies were carried out in order to understand the other, namely the Turks, and the interest in Turkish has continued unabated for centuries.
In this study, the dictionary in the Bodleian Library in England, MS. Laud Or. 202 in the Bodleian Library in England and try to determine its place in the history of Turkish dictionaries. After briefly mentioning the dictionary studies in the Ottoman period, Laud 202 will be recommended. Then, the purpose of writing will be revealed and important points about the text will be emphasized. Finally, the words in the dictionary will be given together with their Arabic letters.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Dilbilim |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 1 |