Rabġūzi̇̄’nin Ḳıṣaṣü’l-Enbiyā’sı Harezm Türkçesinin simgesel eserlerinden biridir. Bu eserin günümüze ulaşan Londra nüshası ise bu zamana kadar Harezm Tükçesiyle ilgili çoğu çalışmada temel kaynak olarak değerlendirilmiş ve çalışmaların derlem kısmına eklenmiştir. Bunun yanı sıra aynı eserin Tahran nüshası olarak adlandırılan bir başka kopyası da günümüze ulaşmıştır. Her iki nüshanın ketebe kaydı olmaması dolayısıyla söz konusu nüshaların nerede, ne zaman ve kimler tarafından istinsah edildikleri bilinmemektedir. Ancak tarihî Türk dili üzerine yapılan dönemlendirme çalışmaları, her iki nüshayı da Harezm Temas Lehçesi üzerinden değerlendirmeyi mümkün kılmaktadır. Tahran ve Londra nüshaları mukayeseli biçimde takip edildiğinde, nüshaların bağlamsal içeriğinin çoğunlukla paralel olduğu, ancak leksikal düzeyde farklılaştıkları görülmektedir. Bu durum yani doğrudan muhatapları için tekrar üretilen nüshalarda, farklı dil kullanırlarının çoğunlukla bağlamsal içeriğe sadık kalma temayülüne karşın dil dizgesinde farklı sözcükbirimler tercih etmeleri ilgi uyandırıcıdır. Bu noktada dönemin dil kullanırlarının leksikal düzeyde farklı seçimler yapmalarına sebep olan ana etmenin sözcük anlambilimin alt başlıklarından biri olan eş anlamlılık ile ilgili olup olmadığı ve eğer eş anlamlı ise birbirleriyle ne derecede eşdeğerli oldukları yönündeki sorular, bu makaleye yön veren ve araştırmaya sevk eden temel sorulardır. Bu sorulara araştırma yazısında tek bir örneklem üzerinden yanıt aranmaya çalışılmıştır. Bu örneklemi oluşturan sözcükler ise Tahran ve Londra nüshaları arasında değişkeli kullanımı tanıklanan aġrıġ ve ḫasta sözcükbirimleridir. Söz konusu sözcükbirimlerin eş anlamlılık derecesi ise Alan Cruse’nin Lexical Semantics adlı çalışmasında ileri sürülen eş anlamlılık teorisine göre incelenmiş ve etiketlendirilmeye çalışılmıştır. Cruse’nin eş anlamlılık teorisi ise anlam aynılığından ziyade anlamsal farklılığı gözeten bir tür eş anlamlılık ölçeği üzerine inşa edilmiştir. Bu doğrultuda Cruse, eş anlamlılığı üç ayrı şekilde etiketlemektedir: Tam Eş Anlamlılık, Bilişsel Eş Anlamlılık, Yakın Eş Anlamlılık. Her bir eş anlamlılık derecesi kendi içinde farklı uzanımlara sahiptir ve bu uzanımlar sözcükbirimlerin kavramsal yönlerini ve farklı anlam yüzlerini açığa çıkartmayı, görmeyi, idrak etmeyi sağlayıcıdır. Bu da çalışmanın en önemli yönlerinden bir diğeridir. Çünkü bu teorik yaklaşım vasıtasıyla dönemin dil kullanırlarının eş-bağlamlarda değişkeli sözcük kullanımını tetikleyen ve etkileyen faktörler üzerine yoğunlaşılmasını sağlar. Böylece dönemin sosyal ve kültürel olguların çevrelediği dilin farklı boyutları hakkında çıkarımlarda bulunma imkanı elde edilir.
Ḳıṣaṣü’l-Enbiyā Rabġūzi̇̄ Tahran Nüshası Londra Nüshası Eş Anlamlılık Bilişsel Eş Anlamlılık Yakın Eş Anlamlılık
The Ḳıṣaṣü’l-Enbiyā of Rabghûzî is one of the symbolic works of Khwarezmian Turkish. The London manuscript of this work, which has survived to the present day, has been considered a primary source in most studies related to Khwarezmian Turkish and has been included in the compilation section of these studies. In addition, another copy of the same work, known as the Tehran manuscript, has also survived to the present day. When comparing the Tehran and London copies of Rabghûzî’s Ḳıṣaṣü’l-Enbiyā, it is noticeable that while the contextual content is mostly parallel between the two copies, there are differences in lexical units. This situation means that different language users, despite parallel contexts and syntactical structures in the process of copying, prefer different lexical units in the language system. This situation is a topic worth researching from a linguistic perspective. It leads to being examined particularly in terms of synonymy, which is a subcategory of lexical semantics. As it is known, studies on synonymy require synchronic analysis. Due to the absence of a colophon in both copies, there is no information on where and when they were transcribed. However, based on periodization studies on the historical Turkish language, it appears possible to position it in the Khwarezm Contact Dialect period. Within this possibility, a synchronous field can be determined in the domain of the historical Turkish language. Thus, it becomes possible to examine the word units that contemporary language users of the same period could variably use in the co-texts of the copies in terms of synonymy. In this article, the degree of synonymy among the words, aġrıġ and ḫasta, which are variably used between the Tehran and London copies, is examined based on the synonymy theory proposed in Alan D. Cruse’s Lexical Semantics. Additionally, the most important aspect of this study is its focus on the factors that triggered variable word usage in co-texts by the language users of the period. Through this approach, linguistic data provide insights and allow inferences about the social and cultural phenomena of the period.
Ḳıṣaṣü’l-Enbiyā Rabghûzî Tahran Copy Londra Copy Synonymy Cognitive Synonymy Near Synonymy
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sözlükbilim ve Anlambilim, Tarihi Kuzey Doğu Türk Dili (Harezm, Kıpçak, Çağatay) |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 6 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 8 Nisan 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 1 |