Liberal demokratik teori, bireyin önceliğini vurgulasa da “halkın, halk için, halk tarafından yönetimi” tanımında da sembolleştiği gibi sivil toplumun katılımını talep etmektedir. Bu birlikte hareket etme durumu “kamusal alanda ortak aklın kullanımıyla” mümkün kılınacaktır. Kamusal alan özünde, bir topluma ait gerçeklerin ve düşüncelerin dolaştığı ve ortak bir bilgi birikiminin toplu siyasal eyleme temel oluşturduğu o topluma ait iletişim alanlarını ve kurumlarını içerir. Kamusal alanının dönüşümü sürecinde on sekizinci yüzyıl itibariyle kitle iletişim araçları toplumun ana enformasyon kaynağı ve paylaştığı deneyimin odağına dönüşmüştür. Modern “haber” kavramı, vatandaşları en önemli bilgilerle donatmanın bir aracı olarak gelişmiştir. Ancak medyanın ekonomi-politiği nedeniyle kitle iletişim araçlarının kamusal alan yaratmak yerine, siyasi ve ekonomik güç odaklarının ideolojik aracı haline geldiği iddia edilmektedir. Gelişen iletişim teknolojileri yoluyla dolayımlanan enformasyon daha kolay ve hızlı ulaşılabilir ve paylaşılabilir olsa da kamusal alanın bu dönüşümü, demokratikleşme yönünde bir ivme sağlamamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Derlemeler Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 9 |
Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.