İhlâs sûresi, Allah’ın varlığını ve birliğini konu edinen yegâne sûre olma niteliğini taşımaktadır. Kısa ancak anlam acısından çok derin manaları içeren bu sûreye dair farklı türden birçok tefsir yazılmıştır. Yazılan bu farklı türdeki tefsirlerden biri de İbn Sînâ’ya aittir. O, yazdığı bu kısa tefsiriyle din ile felsefeyi uzlaştırma çabasının somut bir örneğini sunmakla beraber kendisinden sonra İhlâs sûresinin felsefi olarak yorumlanması geleneğinin de başlatıcısı olmuştur. İbn Sînâ’nın varlık ve birlik anlayışını yansıtan bu tefsirine tarihi süreç içerisinde farklı kişiler tarafından birçok şerh ve hâşiye yazılmıştır. Bu makalede Ebû Saîd Hâdimî’nin (ö. 1762) İbn Sînâ’nın İhlâs sûresi tefsirine yazdığı hâşiye incelenecektir. Hâdimî, aynı zamanda Osmanlı'da selefi düşünceye yakın olan isimlerden Birgivî'nin şârihidir. Hâdimî'nin bu hâşiyesi temel alınarak aynı zamanda İbn Sînâ’nın varlık, yaratma ve birlik anlayışlarına da değinilecektir. Hâdimî bu hâşiyesini felsefî düşüncenin göz ardı edildiği bir dönemde yazmıştır. Bu aynı zamanda Hâdimî’nin felsefi düşünceye verdiği önemi göstermektedir. Bu hâşiye ile Hâdimî’nin varlık, birlik ve yaratma meselesinde İbn Sînâ merkezli felsefî bir düşünceye sahip olduğu görülmektedir.
The Surah Ikhlas bears the characteristic of being the only surah that deals with the existence and unity of Allah. Many commentaries (tafāsir) of differing types have been written on this short but deeply meaningful surah. Avicenna wrote a short tafsir offering a concrete example of efforts to reconcile religion and philosophy. At the same time, with this tafsir he has been the initiator of a tradition of philosophical in- terpretation of the Surah Ikhlas. Many full commentaries (suruh) and marginal note commentaries (hawashin) on this tafsir have been written by various scholars who ref- lect on the understanding of existence and unity set out by Avicenna. In this article the hashiya on this tafsir by Ebû Saîd Hâdimî are analyzed. Hâdimî was a commentator on the work of Imam Birgivî who was close to the idea of a kind of Salaf in the Otto- man Empire. Avicenna’s and Hâdimî’s ideas of being, creation and unity are analyzed here according to Hâdimî’s hashiya. Although Hâdimî wrote this hashiya in a period when the philosophical thought was ignored, this hashiya shows that Hâdimî attached importance to philosophical thought. Here we see that Hâdimî follows closly the phi- losophical thought of Avicenna considering the idea of being, unity and creation.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 18 Sayı: 47 (14-12-2015) |