The Cosmological Argument which is based on the explanation of the universe
known as cosmos is the theistic argument. The starting point of Plato’s and Aristotle’s
arguments is to inquire the origin of the movement in the universe. The Cosmological
Argument was constituted in the form of the Argument from Contingency by Al-
Farabi, the First Cause Argument by Ibn Sina and the Kalam Cosmological Argument
by Al-Ghazali. The causality which is one of the important concepts of the argument
was criticized by Al-Ghazali before David Hume and the necessity of relation between
cause and effect was denied by him. But he warranted our knowledge about universe
and did not allow for randomness by attributing our knowledge about cause and effect
to Allah’s creation. The new theories in physics about the nature and the beginning of
the universe reveal new forms of argument. Leibniz constituted one of the most strong
versions of the argument with the Principle of Suffi cient Reason. A modern version of
the Cosmological Argument was developed by one of the contemporary philosophers,
Richard Swinburne. In his inductive argument, when the universe and its facts are added
to the hypothesis of God’s existence, it increases the probability of that hypothesis.
Indication of high probability of inductive cosmological argument makes it a good
justifi cation for our belief in God. In this article some concepts related to Cosmological
Argument are analyzed and various versions of the argument are examined.
Kozmos olarak kabul edilen evrenin açıklanmasına dayanan kozmolojik delil, teistik
delillerin en eskisidir. Platon ve Aristoteles’in delillerinin çıkış noktası evrendeki
hareketin kökenini soruşturmaktır. Kozmolojik delili Fârâbi İmkân delili, İbn Sina İlk
Neden delili, Gazali Hudûs delili formunda inşa etmişlerdir. Delilin önemli kavramlarından
birisi olan nedensellik, David Hume’dan önce Gazali tarafından eleştirilmiş ve
neden ile sonuç arasındaki ilişkinin zorunluluğu reddedilmiştir. Ancak neden-sonuç
ilişkisine dair bilgimizi Allah’ın yaratmasına bağlamakla evrenle ilgili bilgimizi teminat
altına alarak düzensizliğe imkân tanımamıştır. Leibniz, Yeter-Sebep ilkesi ile
delilin en güçlü formlarından birini inşa etmiştir. Kozmolojik delilin yeni bir biçimi
çağdaş fi lozofl ardan Richard Swinburne tarafından geliştirilmiştir. Onun tümevarımlı
delilinde, evren ve evrendeki olgular, Tanrı’nın varlığı hipotezine eklendiğinde, hipotezin
ihtimalini arttırır. Tümevarımlı kozmolojik delilin yüksek olasılık bildirmesi,
onun Tanrı inancımız için iyi bir gerekçe olduğunu gösterir. Bu makalede kozmolojik
delille ilgili bazı kavramlar analiz edilmiş ve delilin farklı biçimleri incelenmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 19 Sayı: 48 (20-06-2016) |