The time that starts by the death and continues until the resurrection is called “Grave Life”. The Grave Life which is seen as the gate of the judgement day, as it is an unknown subject, drived humanity both in curiosity and scare.So the Grave Life is a discusstopic that exist for centuries under the islamic scholars. In this study,the perspectives of the scholars about the Grave Life has been given and they are shortly classificated.
Dünya hayatından hemen sonra, ölümle başlayıp Kıyamet günü yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata kabir hayatı denilmektedir. Kabir hayatı, "Berzah" diye de adlandırılır. Ahirete açılan kap? olarak görülen Berzah âlemi, gaybiyyat meselesi olduğu için insan? hem merak hemde korkuya sürüklemiş ve mezhepler aras?nda gözle görülür ihtilaflara sebebiyet vermiştir. İslam mezhepleri ve bu mezhep mensupları, Kabir Hayatı konusunda bir takım uyuşmazlığa düşmüşlerdir. Genel anlamda Kabir hayatını kabul etmeyen yok gibi görünmesine rağmen, bu hayatın nitelik ve niceliği hakkında ilginç görüşler belirtilmiştir. Bunun sebebi Kur’an’da bu hayat ile ilgili net bir ayetin olmaması neticesinde hükümlerin Sünnetten çıkarılmaya çalışılmasıdır. Kur’an-ı Kerim’den sonra İslam’da ikinci temel kaynak olarak Sünnet kabul edilmiştir. Gerek dünyevi ve gerekse uhrevi bir hüküm arandığında öncelikli olarak Kur’an’a, eğer bu hüküm onda bulunmazsa Sünnete müracaat edilir. Tüm bunlara rağmen kabir hayatı konusunda Ulema arasında ittifak yoktur. Kabir azabı konusu kabul edenler ve reddedenler arasında hararetli tartışmalara sebebiyet vermiştir. Hem kabul edenler, hem de reddedenler bu görüşlerini desteklemek için hem Kur’an’dan hem de Sünnet’ten bir takım deliller ileri sürmüşlerdir. Bu görüşleri özet halinde sıralamak gerekirse; 1. Dırar b. Amr, Beşir b. Müreysi, Yahya b. Kamil ve Haricilerin büyük bir çoğunluğu kabir azabını kabul etmemektedirler. 2. El-Ciyani, Ebu Hüseyin el-Allaf ve Bişr b. Mutemir kabir azabının sadece inançsız ve kâfirlere olacağını ileri sürmüşlerdir. 3. İmamu’l-Haremeyn el-Cüveyni, İmam Gazali, İbn Kayyim ve Şehristani’ye göre ise, kabir azabı kalp gibi vücudun bazı azaları üzerine vuku bulacaktır. 4. Kerramiye mezhebi, İbn Cerir et-Taberi ve Salihi gibi ilim adamları ise kabir azabının sadece bedene olacağını iddia etmişlerdir. 5. Kadı Abdulcabbar, İbn Hazm, İbn Hübeyre, Yahya b. Hamza, İbn Meysere ve günümüz modern teologlarının büyük bir çoğunluğu kabir azabının sadece ruh üzerinde vuku bulacağını ifade etmişlerdir. 6. Şii, İbazi, Zeydilerin bir kısmı ile Sünnilerin büyük bir çoğunluğuna göre kabir azabı hem bedene hem de ruha olacaktır. Yukarıda görüldüğü üzere, kabir azabı konusu- iddia edildiği gibi- İcmâ vaki olmuş bir mesele olmayıp, halen üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Kimilerine göre kabir azabı konusu, İslami kökenli bir inanç meselesi olmayıp, bu inancın Eski Mısır, Yahudi veya Eski Yunan felsefesindeki “Düalizm” gibi İslam öncesi din ve kültürlerden gelip, bir şekilde İslam’a sokulduğu iddia edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 12 Sayı: 3 |