Hanefîler, teşekkül döneminde siyasî otoriteyle çeşitli sebeplerle ilişki kurmuşlardır. Mezhebin kendisine izafe edildiği Ebû Hanîfe, Emevîler ve Abbâsîler döneminde siyasî otoriteye mesafeli durmuş onların resmî görev tekliflerini geri çevirmiştir. Ebû Hanîfe’nin kendisine yapılan görev tekliflerini kabul etmemesinin nedenleri olarak Emevî ve Abbâsî idarelerinin Ehl-i beyte karşı takınmış olduğu katı tutum, Emevî ve Abbâsî iktidarlarının Müslümanların istişaresi ve hür iradeleriyle vermiş oldukları biatle seçilmesi gerektiği ilkesine muhalif olarak istişare olmaksızın ve baskı ile biat almaları, Ebû Hanîfe’nin mevcut şartlarda siyasî otoriteye tabi olarak görev alması dışarıdan meşruiyetinde sıkıntı olan bir iktidara tam meşruiyet verdiği şeklinde okunacağı endişesi gibi ihtimaller sayılabilir. Ebû Hanîfe’nin öğrencileri arasında ve sonraki nesillerde onun bu tutumunu benimseyenler olmasına karşın Züfer, Ebû Yûsuf, Muhammed b. Hasan gibi önde gelen öğrencileri yanında sonraki nesil Hanefîlerden de siyasî idarenin resmî görev tekliflerini kabul edenler olmuştur. Resmî görev alan Hanefî fakihlerin bu kararlarında mezhebin yayılmasına katkıda bulunma, şeriatın gerekleri doğrultusunda kadılık görevinin yerine getirilmesi, halifenin talebi gibi sebepler etkili olmuştur. Resmî görev almayanların kararlarında ise Ebû Hanîfe’den farklı olarak, ilimle meşgul olma istekleri, sağlık durumlarının el vermemesi gibi kişisel nedenler etkili olmuştur. Bunun yanında bazı dönemlerde, devletin siyasal politikaları çerçevesinde Hanefî fakihlerin kadı atamalarında öncelikli tercih edildikleri bazı dönemlerde de arka planda kaldıkları görülmektedir.
Hanafis established relations with the political authority for various reasons during their formation period. Abu Hanifa, to whom the sect was attributed, stood aloof from from the political authority during the period of the Umayyads and Abbasids, and refused their official job offers. The strict attitude of the Umayyad and Abbasid administrations towards the Ahl al-Bey with whom Abu Hanifa had close relations was influential in this preference. In addition, the ideas that the caliph should be elected with the consultation and allegiance of Muslims, that the Umayyads and Abbasids did not come to power in this way, that the allegiance that were taken by force would be invalid, and the concern that they would legitimize them if they accepted the proposal of the political authority were influential in this attitude. Among Abu Hanifa's students and in the following generations, there were those who adopted this attitude. On the other hand, along with his prominent students such as Zufer b. Huzeyl, Abu Yûsuf, Muhammed b. al-Hasan, there were also those who accepted the official positions of the political administration from the next generation Hanafis. While the aim of spreading Abu Hanifa's thoughts was effective in this attitude first, this attitude was a personal choice in the following periods.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 3 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 21 Sayı: 1 |