Çalışma Süleyman Demirel Üniversitesi’nde eğitim gören lisans öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 183 erkek 345 kadın olmak üzere 528 kişi katılmıştır. Çalışmada dindarlık, benlik saygısı ve yaşam doyumu arasındaki ilişki ele alınmıştır. Dindarlık değişkenin ölçümünde, Münchner’in Allah ile kurulan ilişki ve prosoyal dindarlık alt boyutlarından oluşan motivasyonel dindarlık ölçeği kullanılmıştır. Benlik saygısı ise Rosenberg’in geliştirmiş olduğu ölçek ile ölçülmüştür. Son olarak yaşam doyumunun ölçümünde Diener ve arkadaşlarının geliştirmiş oldukları ölçek kullanılmıştır.
Çalışmada dindarlığın alt boyutlarından prososyal dindarlık ile yaşam doyumu arasında anlamlı pozitif, benlik saygısı ile yaşam doyumu arasında yine anlamlı pozitif ilişki bulunmuştur. Yapısal eşitlik modelinde dindarlık alt boyutlarından Allah ile kurulan ilişki ile benlik saygısı ve yaşam doyumu arasında bir ilişki olmadığı görülmüştür. Yine dindarlığın prosoyal dindarlık alt boyutu ile benlik saygısı arasında bir ilişki olmadığı çalışmada elde edilen diğer bir bulgudur. Çalışmada ayrıca kadın katılıcılarda dindarlığın her iki alt boyutunun da erkek katılımcılardan daha güçlü olduğu, katılımcıların kendi öz dindarlık düzeyi algıları ile ölçülen dindarlık düzeyleri arasında anlamlı pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Son olarak, katılımcılar arasında en çok yaşam doyumunun kendisini çok dindar olarak görenler içinde ölçüldüğü, benlik saygısı ile katılımcıların göreli dindarlık düzeyleri arasında ise anlamlı bir ilişki olmadığı çalışmada elde edilen diğer bulgulardır.
The study was conducted with undergraduate students studying at Süleyman Demirel University. A total of 528 people, 183 males and 345 females, participated in the study. The study examined the relationship between religiosity, self-esteem and life satisfaction. Münchner's motivational religiosity scale, which consists of the relationship with God and prosocial religiosity sub-dimensions, was used to measure the religiosity variable. Self-esteem was measured with the scale developed by Rosenberg. Finally, the scale developed by Diener et al. was used to measure life satisfaction.
In the study, a significant positive relationship was found between prosocial religiosity and life satisfaction and a significant positive relationship was found between self-esteem and life satisfaction. In the structural equation model, it was observed that there was no relationship between the relationship with God, one of the sub-dimensions of religiosity, and self-esteem and life satisfaction. Another finding of the study was that there was no relationship between the prosocial religiosity sub-dimension of religiosity and self-esteem. Finally, the other findings of the study were that both sub-dimensions of religiosity were stronger in female participants than male participants, there was a significant positive relationship between the participants' self-perception of religiosity level and measured religiosity levels, the highest life satisfaction among the participants was measured among those who considered themselves very religious, and there was no significant relationship between self-esteem and the relative religiosity levels of the participants.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Öğrenme, Motivasyon ve Duygu |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Dicle Akademi Dergisi, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) License ile lisanslanmıştır.