İslam ahlâk felsefesinde ele alınan temel problemlerden biri ahlâkın değişmesinin imkânı meselesidir. İnsanın davranışlarına yön veren doğuştan getirdiği birtakım özellikler olduğu gibi sonradan kazandığı özellikler de bulunmaktadır. Doğuştan sahip olunan özellikler genellikle “tabiat, fıtrat, yaratılış, mizaç” gibi kavramlarla ifade edilmektedir. Sonradan kazanılan özellikleri ise “kazanılmış huy” kelimesi karşılamaktadır. Huyun bu iki yönüne tesir eden çeşitli iç ve dış faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler doğrudan veya dolaylı olarak ahlâkın değişmesine etki etmektedir. Ahlâkın değişip değişmeyeceği sorununa ilişkin çözüm, bir davranışın ahlâkî olmasında aranan özelliklerin ne olduğunu tespit etmeyi gerekli kılmaktadır. Bunun için ahlâkın temeli olan huyların mahiyetinin anlaşılması gerekmektedir. İslam düşünürleri ahlâkın değişmesinin imkânına ilişkin görüşlerini huyların tabiî ve kazanılmış olması üzerinden yaptıkları tartışmalarla ele almışlardır. Bu amaçla mizaç, huy ve ahlâkî eylem arasındaki ilişki üzerine çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Kurulan bu bağlantı doğrultusunda insanın ahlâkî bir eğitimi alma imkânı ve bu imkânın kaynağının ne olduğu anlaşılmaya çalışılmıştır. Makale bu bağlamda Celâleddin Devvânî’nin görüşlerinin İslam ahlâk felsefesine katkısını analitik olarak ele almayı amaçlamaktadır.
One of the problems addressed in almost all the classical sources of Islamic moral philosophy is the possibility of morals’ change. There are some innate features that direct the behaviours of a person, as well as the features that he gains later. Congenital characteristics are generally expressed with notions such as "nature, disposition, creation and temperament". As for the acquired characteristics, they are stated with the expression "acquired habit". There are various internal and external factors that affect these two aspects of personality. These factors directly or indirectly affect the change of morality. The solution to the problem whether morality changes or not firstly requires to determine what the required characteristics are in order to define a behaviour as ethical. For this, it is necessary to understand the nature of behaviours and characters which are the basis of morality. Islamic thinkers have tried to reveal the possibility of the change of morality through their discussions on the fact that whether the character is natural or acquired. For this purpose, various opinions have been put forward on the relationship between temperament, habit and moral action. In line with this connection, it has been tried to understand the possibility of a person to receive a moral education and what the source of this opportunity is. In addition, the possibility of this change has been tried to reveal with an education based on the will, effort and habit which are necessary for the formation of moral change. In this context, the article aims to analyse the contribution of Jalaluddin Devvani's views to Islamic moral philosophy analytically.
Philosophy Morals Character Temperament Natural Character Acquired Habit
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 6 |
Danisname Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.