İnsanı evrenin merkezine yerleştiren antroposentrik düşünce, insanın kendi akıl, duygu ve benlik denetiminden başka
herhangi bir denetleyiciyi kabul etmemesini ister. Bu yaklaşımın sonucu olarak her şeyin ölçüsü kabul edilen insan,
ölme hakkına sahip olduğunu düşünür. Makalemizde biyoetiğin önemli problemlerinden biri haline gelen bu düşünce,
mukayeseli bir şekilde ortaya konulacaktır. Öncelikle, biyoetik terimini ilk kullanan Fritz Jahr’ın konu hakkındaki görüşlerine
yer verilecek daha sonra ise İslam hukuku açısından ölme hakkının olup olmadığı üzerinde durulacaktır. Genel bir teori
sunulduktan sonra mesele, intihar konusu üzerinden örneklendirilerek hem teorik hem de pratik düzeyde incelenecektir.
Sonuç kısmında ise iki yaklaşım mukayese edilecektir.
Under the principle of humanism, the anthropocentric thought placing humans at the center of the universe, humans are
the sole judge of their own intellect, emotion, and self. By this reckoning, humans, being the measure of all things, believe
they have the right to die. In this article, this important issue to bioethics is presented in a comparative form. First, space
is given to the opinions of Fritz Jahr, the first to use the term bioethics; second, the question of whether Islamic law
includes the right to die will be discussed. After offering a general theory, the matter is exemplified via the subject of
suicide, which will be examined at both the theoretical and practical level.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tema Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 29 Sayı: 2 |