İlk İslâm fetihlerinden Memlükler dönemine kadar Kahire çeşitli imar faaliyetlerine sahne olmuştur. İslâm şehirlerinin, dinî ve ilmî faaliyetlerin merkezini oluşturan bir mekân etrafında inşa edilmesi Hz. Ömer zamanından itibaren bölgede kurulan şehirlerde öne çıkan bir özelliktir. Mısır’ın fethiyle kurulan Fustat şehrinden Memlüklerin Kahiresine kadar dinî ve ilmî faaliyetlerin yapılandırılması şehrin mekânsal organizasyonunda önem kazanmıştır. Özellikle Fâtımîler dönemi başta Ezher Camii olmak üzere kurulan pek çok eğitim kurumuyla Şiî propagandanın merkezi haline gelen şehir, Eyyûbîlerin idareyi devr almasıyla yeni bir döneme girer. Çalışmada öncelikle fethinden Memlüklere kadar olan dönemde Kahire’nin mekânsal organizasyonundaki değişim kısaca ele alınacak ardından Memlükler döneminde siyasî elitin sivil elitle kurduğu ilişki ağı neticesinde ilmî pratikleri himaye etmek üzere inşa ettikleri pek çok medresenin toplumsal düzenin tesisindeki rolü ortaya konmaya çalışılacaktır. Memlüklerin kendinden önceki devletlerin mekânsal organizasyonunun çok daha ötesinde Kahire’yi İslâm dünyasının entelektüel merkezi halinde getirme arzusunda oldukları açıktır. Bu amaçla Kahire’de inşa ettikleri yüzlerce medrese, hankah ve zâviye ile Kahire şehrinde toplumsal düzeni yeniden tesis etme, bilginin kontrolü ve himayesini ellerinde tutmaya büyük önem verdikleri düşünülmektedir. Çalışmada ele alınan medrese örnekleri, siyasî elitin farklı kesimleri tarafından inşa edilmiş yapılardır. Bu örneklerden hareketle Memlük Kahiresinin mekânsal organizasyonunda medrese tesis etmenin toplumsal düzenin tesisindeki rolü farklı açılardan ortaya konmaya çalışılmıştır. Meselenin ele alınışı esnasında Kahire’de medrese yapıları hakkında bilgi veren tarih ve hitat kitapları ile bu kurumların vakfiyeleri öncelikli kaynaklarımızı oluşturmaktadır. Tabakat eserlerindeki veriler de çalışmaya konu olan medreselerdeki ilmî faaliyetlerin işleyişi sırasındaki rekabet ve mücadele alanlarını göstermesi ve çeşitli himaye ilişkilerini sunması bakımından önem taşımaktadır. Konu ile alakalı olduğunu düşündüğümüz modern araştırmalar ise çalışmamız esnasında meselenin problematize edilmesi ve farklı bakış açıları sunmaları bakımından kaynaklarımız arasında yer almaktadır. Bu çalışma, Memlük siyasî elitinin sosyal hayatta kalmak ve bilginin kontrolünü elinde tutmak maksadıyla kurdukları medrese yapılarıyla toplumsal yapıda meşruiyetini temin etme ve toplumsal düzeni tesis etme düşüncelerini dört farklı medrese örneği üzerinden ele almayı amaçlamaktadır.
The transfer of higher knowledge and the creation of an intellectual tradition in the history of Islamic civilization are understood to be directly related to the madrasa institution. This study aims to present a madrasa conceptualization through the example of four madrasas in Cairo. During the Mamluk Sultanate, madrasas had the characteristics of higher education institutions in which students from four madhhabs could be educated under the same roof. The sultans evidently established many of the madrasas built during the Mamluk Sultanate, and wealthy waqfs were allocated to these madrasas to maintain their scientific activities, which made an essential contribution to Cairo’s scientific life. The Mamluk political elite explicitly supported the ulama class that embodied the main force of the social structure as well as their scientific activities with the material resources allocated to them; these elite recognized the authority the ulama had over the society. Mamluk madrasas have such a complex structure that they do not have any single dimension, purpose, or function. The madrasas shed light on the historical course of the intellectual tradition that developed within the political, economic, social, and religious networks of the period and that had been shaped in line with the needs of the society.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 33 Sayı: 1 |