In the constitutional frameworks of modern states, the protection of the family holds a significant place among the state’s positive obligations. Resolving family disputes through conciliatory methods is considered within the scope of this obligation, as it both promotes social harmony and strengthens the institution of the family. Indeed, many countries today have enacted regulations that enable the resolution of family disputes through alternative dispute resolution (ADR) methods, thereby developing effective mechanisms in this field. In Turkish legal history, from the Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye to the present, alternative dispute resolution methods such as mediation and arbitration have been employed to establish social harmony and conciliatory justice. This study examines the historical evolution of these methods, assesses their applicability in family law, and offers solutions to contemporary legal challenges based on past experiences. Uncovering the historical roots of family mediation and arbitration systems is crucial for identifying shortcomings in past practises and developing an effective resolution model by addressing these deficiencies. Accordingly, alternative dispute resolution methods in Turkish legal history are categorized and analyzed under three main headings: judicial mediation, mediation-arbitration, and direct mediation. Finally, the contributions and shortcomings of these methods to the legal system from the Mecelle era to the present are evaluated, and a model draft law for resolving family disputes is proposed.
Islamic Law Conciliatory Proceedings Islah al-Bayn Med-Arb Access-to-Justice
Modern devletlerin anayasal düzenlemelerinde, devletin pozitif yükümlülükleri arasında ailenin korunması önemli bir yer tutmaktadır. Aile içi uyuşmazlıkların uzlaştırıcı yöntemlerle çözülmesi, hem toplumsal barışı sağlaması hem de aile kurumunu güçlendirmesi bakımından bu yükümlülüğün kapsamı içerisinde değerlendirilmektedir. Nitekim günümüzde birçok ülke, aile uyuşmazlıklarının alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleriyle giderilmesine imkân tanıyan düzenlemeler yaparak bu alanda etkili mekanizmalar geliştirmiştir. Türk hukuk tarihinde de Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye’den günümüze kadar uzanan süreçte, toplumsal barış ve uzlaştırıcı adaletin tesisi amacıyla arabuluculuk ve tahkim gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına yer verilmiştir. Bu yazıda, söz konusu yöntemlerin tarihsel gelişimi incelenerek aile hukukundaki uygulanabilirliği ele alınmakta ve geçmiş deneyimlerden hareketle güncel hukuki sorunlara çözüm önerisi sunulmaktadır. Zira aile arabuluculuğu ve hakemliği sistemlerinin tarihi kökenlerinin ortaya konması, geçmiş uygulamaların eksik yönlerinin tespit edilmesi ve bu eksikliklerin giderilerek etkili bir çözüm yöntemi geliştirilmesi açısından önemlidir. Binaenaleyh, Türk hukuk tarihinde uygulanan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri; yargısal arabuluculuk, arabuluculuk-tahkim ve doğrudan arabuluculuk olmak üzere üç ana başlık altında tasnif edilerek incelenmiştir. Son olarak, bahsi geçen yöntemlerin her birinin Mecelle’den bugüne kadar hukuk sistemine katkıları ve eksiklikleri değerlendirilmiş ve aile uyuşmazlıklarına ilişkin örnek bir kanun taslağı önerisi sunulmuştur.
İslam Hukuku Sulhe Teşvik Islâh-ı Beyn Arabuluculuk-Hakemlik Adalete Erişim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2025 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 35 |