Öz
Bakara Sûresi 285. ve 286. âyetlerinin nüzûl zamanıyla ilgili tefsir ve hadis kaynaklarında birbiriyle örtüşmeyen hadisler nakledilmiştir. Bazı rivâyetlere göre âyetler Miraç’ta vahyedilmişken, bazılarına göre ise Medine’de nâzil olmuş ve Bakara Sûresi 284. âyetini nesh etmiştir. Hadislerin Kütüb-i Sitte’de de nakledilmiş olması çelişkiyi derinleştirmiştir. Bu makalede ilgili hadislerin senedleri incelenmiş, ricâl kitaplarına ve şerhlere bakılarak rivâyetlerin sıhhat durumları ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Hadislerin metin analizleri yapılmış, âyetlerle ve sahih hadislerle karşılaştırılarak doğru bilgiye ulaşılmaya gayret edilmiştir. Nesh ile ilgili yazılan kaynak eserlerdeki açıklamalara, müfessirlerin ve muhaddislerin yorumlarına bakılmıştır. Müslim, Tirmizî ve Nesâî’de de rivâyet edilen, “Miraç’ta Resûlullah’a (s.a.v.) beş vakit namaz; Bakara Sûresi’nin son âyetleri ve ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların büyük günahlarının bağışlanacağı müjdesinin verildiğini” belirten hadisin, bir tek İbn Mesʻûd tarafından nakledildiği, bunun da “haber-i vâhid” hükmünde olduğu görülmüştür. Hadisin metin olarak da sahih naslarla uyumlu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenlerle onun zannî bilgi ifade ettiği ve ilgili âyetlerin Miraç gecesinde nazil olduğunu kanıtlamaya yetmediği anlaşılmıştır. Bakara Sûresi’nin sonunun, Arş’ın altından indirildiğine dair rivâyetlerin, âyetlerin nüzûl yerini değil faziletini ifade ettiği tespit edilmiştir. Bakara Sûresi 285. ve 286. âyetlerin Medenî olduğu ve 284. âyetten sonra indiği; “İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker” ifadesini nesh ettikleriyle ilgili Ebû Hüreyre, İbn Abbâs, İbn Ömer ve İbn Mesʻûd’dan nakledilen rivâyetlerin sahih olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak Hz. Ali ile İbn Abbas’tan nakledilen rivâyetlerle ve diğer naslarla karşılaştırıldığında bu neshin bir tahsis mahiyetinde olduğu ve kalbin amellerinden olan “iman, inkâr, nifak ve şahitlikte hakikati gizlemek” gibi hususları kapsamadığı sonucuna ulaşılmıştır.