تحظى مباحث الحاكم في المنظور المعرفي الإسلامي بمكانة وأهمية كبيرة، بالنظر إلى أبعادها العديدة: الكلامية والأصولية والفقهية، وعميق آثارها في مستويات الحياة ومجالاتها المتنوعة. وبالنظر إلى معالجة العقل المسلم المعاصر لركن الحاكم وما يتعلق به من مسائل يلاحظ أن معظم نقاشاته تنطلق من مدخل الفكر الإسلامي، وإذا تناولت آثاره كان محور حديثها فكرة السيادة في القانون الدستوري. وترى هذه الدراسة أن المدخل الأصولي بجذوره الكلامية هو أفضل المداخل لتأصيل ركن الحاكم، كما ترى أن التراث السياسي الإسلامي هو أفضل المختبرات التي يمكن من خلالها الوقوف على آثار هذا الركن، واختبار إمكاناته المنهجية. وإمام الحرمين الجويني (ت 478/1085) من العلماء الذين جمعوا علوما مختلفة، وصنفوا مصنفات عديدة جمع فيها بين أصول الدين وأصول الفقه والفقه والسياسة الشرعية، وأضاف لها خبرة سياسية عميقة من خلال مكانته عند الوزير السلجوقي نظام الملك (ت 485/1092) الذي مكن له ولتلامذته في عموم أرجاء الدولة السلجوقية. من هذه الحقائق والافتراضات السابقة يمكن الوقوف على أهمية هذا البحث. وتزداد أهميته بالنظر إلى التحديات المعرفية التي يواجهها مفهوم الحاكم من قبيل دعوى حداثته على يد المفكر المصري سيد قطب، أو التذرع ببعض مقولات المعتزلة في هذا الركن لدعوى حاكمية العقل على حساب الشريعة. والهدف العام الذي تسعى له الدراسة هو تجلية مفهوم الحاكم وأبعاده من خلال المدخل الأصولي، ثم بيان أثر هذا المفهوم في المجال السياسي، مع تخير الجويني كمحور ومرتكز للبحث بالنظر إلى ريادته الكلامية الأشعرية، والأصولية على طريقة المتكلمين، والسياسية من خلال توظيف علم أصول الفقه في تقرير الحقائق والأحكام السياسية. وقد استعمل الباحث مناهج الوصف والتحليل والاستقراء، وخلص إلى أنه لا خلاف بين المسلمين أجمعين بما فيهم المعتزلة القائلين بالحسن والقبح في أن الحاكم على الحقيقة هو الله تعالى، وأن الخلاف الواقع بينهم إنما هو في سبر الفترة ما قبل نزول الشرائع، وأنه يتغيى معرفة حكم الله تعالى لا التحلل منه كما هو اتجاه الفلسفات والنظريات السياسية الغربية المعاصرة.
الفقه علم أصول الفقه السياسة الشرعية الحاكم التحسين والتقبيح
The ruler's studies in the Islamic epistemological perspective enjoy pronounced importance, because of its many dimensions: theological, fundamentalism, and jurisprudence, and its deep effects on the various levels and fields of life. Given the treatment of the contemporary Muslim mind of the pillar of the ruler and related issues, it is noted that most of his discussions stem from the entrance of Islamic thought. Its discussion focuses on the idea of sovereignty in constitutional lt, as well as, dealing with its effects. This study shows that the fundamentalist approach with its verbal roots is the best approach to rooting the corner of the ruler. It believes that the Islamic political heritage is the best laboratory through which one can stand on the effects of this pillar and test its methodological capabilities. Al-Juwayni is one of the scholars who collected different sciences and compiled many works in which he combined the fundamentals of religion, the foundations of jurisprudence, jurisprudence, and legal politics, added to it deep political experience through his position with the Seljuk minister Nizam Al-Mulk, who enabled him and his students throughout the Seljuk state. The importance of this research can be seen from these facts and previous assumptions. Its importance increases given the epistemological challenges facing the concept of the ruler, such as the claim of his modernity at the hands of the Egyptian thinker Sayyid Qutb, or the invocation of some Mu'tazila sayings in this pillar to claim the rulership (Al-Hakimiya) of reason at the expense of Sharia. The study seeks to clarify the concept of the ruler and its dimensions through the fundamentalist approach, and then to demonstrate the impact of this concept in the political field. It relies on the choice Al-Juwayni as the anchor of the research because of his Ash’ari theological leadership, and fundamentalism in the way of the theologians, and politics by employing the science of jurisprudence in the determination of political facts and judgments. The researcher used the methods of description, content analysis and extrapolation. He concluded that there is no disagreement among Muslims including the Mu'tazila, that the ruler over reality is God Almighty. The dispute between Muslims is only in examining the period before the revelation of the laws, and it seeks to know the judgment of God, not degrade him, as the trend of contemporary Western political philosophies and theories see.
Islamic Law the science of jurisprudence legal politics the ruler improvement and blasphemy Al-Juwayni sovereignty governance
el-Hâkim (şer‘î hükmün kaynağı) meseleleri, İslâmî epistemolojide birçok açıdan önemli bir yere ve öneme sahiptir. el-Hâkim meseleleri kelâmî, usulî, fıkhî açıdan aynı zamanda hayatın çeşitli düzeylerinde ve alanlarında derin etkiler bırakması bakımından önemlidir. Ayrıca, çağdaş Müslüman aklının el-Hâkim meselelerini ele alışına bakıldığında, tartışmaların çoğunlukla İslam düşüncesi bağlamında ele alındığı ve bu konudaki tartışmaların odak noktasının anayasal hukuktaki egemenlik fikri açısından incelendiği görülmektedir. Bu araştırma, kelâmî kökleri ile fıkıh usûlü yönteminin, el-hâkim meselelerini anlamak için en iyi yöntem olduğu iddiasını taşımaktadır. Ayrıca, siyâset-i şeriyye mirasının, el-hâkim meselelerinin etkileri üzerinde durma ve yöntemsel olarak bu etkileri test etme açısından en iyi laboratuvar olduğu iddiasını taşımaktadır. İmamu’l-Haremeyn el-Cüveynî, farklı ilimlerde uzman olan bir alımdır. Kelâm, fıkıh usûlü, fıkıh ve siyaset-i şeriyyeyi ilimlerini mezceden birçok eser yazmıştır. Bununla beraber derin siyasi uzmanlığı ve Selçuklu veziri Nizamülmülk'ün nezdindeki konumu sayesinde Nizâmülmülk, kendisine ve öğrencilerine Selçuklu devletinin her yerinde imkanlar sağlamıştır. Bu gerçeklerden ve önceki varsayımlardan hareketle, bu araştırmanın önemli olduğunu söylemek gerekir. Mısırlı düşünür Seyyid Kutub'un savunduğu modernite iddiası ile el-hâkimin karşı karşıya kaldığı epistemolojik meydan okumalara ve şer‘i meselelerde sem‘e karşı aklın hakimiyetini iddia eden Mutezilî bazı alimlerin görüşleri dikkate alındığında araştırmanın önemi artmaktadır. Araştırmanın genel amacı, el-hâkim mefhumu ve boyutlarını fıkıh usûlü açısından ortaya çıkarılması ve bu kavramın siyaset-i şer‘iyye alanındaki etkisinin ortaya konmasıdır. Konu ele alınırken Eşârî kelâmımın, mütekellimin yöntemini fıkıh usûlü yazımının bir öncüsü olan; siyasî hakikatleri ve hükümleri tespitinde fıkıh usûlü ilmini kullanan siyaset-i şeriyye uzmanı Cüveynî‘nin el-hâkime yönelik yaklaşımını merkeze alınacaktır. Araştırmacı betimleme, analiz ve tümevarım yöntemlerini kullanmıştır. Hüsün ve Kubuha inanan Mutezile de dahil olmak üzere tüm Müslümanlar arasında, hakikat olarak mutlak hâkimin Yüce Allah olduğu konusunda hiçbir ihtilafın olmadığı, aralarındaki ihtilafın, dini hükümlerin nüzulünden önceki dönem için söz konusu olduğu ve Cenab-ı Hakk'ın hükmünü bilmenin gerekli olduğu ve çağdaş Batı siyaset felsefeleri ve teorilerinin benimsediğinin aksine onun hükmünden kopmanın mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
İslam Hukuku Fıkıh Usulü Siyaset-i Şeriyye el-Hâkim Hüsün ve Kubuh
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 2 |
Dergiabant Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.