Bu araştırma, Fransa'da göç durumunda bulunan Türk bir çocuğun ikinci dil düzeyinde dil gelişimini ve aynı zamanda bu çocuğun yeni çevresiyle uyumunu incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında dört ay boyunca 5 yaşında bir çocuk gözlemlendi. Veriler, araştırmacının çocuğu günlük hayatta ve ana sınıf öğretmeninin ise okul ortamındaki gözlemleri sonucu elde edildi. Analizler doğrultusunda bir çocuğun farklı bir ülkeye ve farklı bir dile çok kısa bir süre içinde kolayca uyum sağlamasının çevresinde bulunan insanların desteğiyle mümkün olabileceği ifade edilebilir. Çalışma sonunda, çocuğun Fransızca dil becerilerindeki seviyesi üst düzey olmasa bile, günlük hayatta karşılaştığı her türlü durumda kendini ifade edebilecek yeterliliğe sahip olduğu görüldü. İkinci dil gelişimini olumlu yönde etkileyene faktörler; okul, televizyon, çizgi filmler, iletişim kurma isteği ve çocuğun anadilini bilmeyen biriyle aynı evi paylaşması şeklinde sıralanabilir. Yani, ikinci dili geliştirebilmek için her yönüyle o dille iç içe olunması önem teşkil etmektedir.
La présente recherche a pour objectif d'examiner le développement langagier au niveau de la langue seconde d’un enfant turc qui s’est rendu en France dans une situation de migration et l’adaptation de celui-ci à son nouvel environnement. Pour cette étude nous avons observé durant quatre mois un enfant âgé de 5 ans. Nous avons analysé les données à partir des observations du chercheur dans la vie quotidienne et celles de l’institutrice dans le milieu scolaire. Les résultats indiquent qu’en très peu de temps il est possible de permettre à un enfant de s’adapter facilement à un nouveau pays et à une nouvelle langue grâce aux soutiens des gens de son environnement. A la fin de l’étude nous constatons que même si les capacités langagières en français de l’enfant ne sont pas parfaites, elles sont assez suffisantes pour qu’il puisse se débrouiller dans toutes sortes de situation au quotidien. On peut noter que les facteurs favorisant le développement de la langue seconde sont l’école, la télévision, les dessins animés, la volonté de communiquer et la collocation avec une personne qui ne parle pas la langue maternelle de l’enfant. C’est-à-dire qu’il faut être plongé dans la langue pour pouvoir la développer.
Acquisition langagiere précoce langue seconde langue maternelle immigartion
Birincil Dil | Fransızca |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 57 |