Snow must have a peculiar place within Orhan Pamuk’s bibliography
due to two obvious reasons: the first is the novel’s courageous attempt to
depict some of the deep and underlying socio-political problems through some
deliberately provocative characters with challenging arguments. The next
reason, in a strong connection with the first, is the variety of the reactions
to Snow, most of which erroneously
read the novel symbolically or allegorically. I argue that Snow, as a novel that questions and challenges dichotomies of
identity, does not lend itself to any symbolic or allegorical reading. On the
contrary, the novel first contrasts the parts of seemingly irreconcilable
dichotomies, and then turns each part into its opposite through its complex
plot structure. This becomes the novel’s way of questioning and challenging
boundaries based on any narrative of unitary collective identity.
Kar romanı hem derin sosyo-politik problemleri
özellikle kışkırtıcı karakterler ve kurgular aracılığıyla anlatmasından hem de bununla bağlantılı olarak sıklıkla yanlış
bir şekilde sembolik-alegorik bir metin olarak okunmasından dolayı Orhan Pamuk’un eserleri arasında özel bir konuma sahiptir. Roman, toplumsal kimliklerle ilişkili olan
dikotomilere son derece eleştirel şekilde yaklaşarak, bu dikotomilerin uzlaşmaz gibi görünen parçalarını kurgu
aracılığıyla birbirlerine dönüştürmektedir. Böylece Kar
toplumsal kimliklerin sınırlarını hem sorgular hem de o sınırları edebi düzlemde yok eder, böylece
roman sembolik veya alegorik bir okumaya imkan tanımaz.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 2 |