Yahya Kemal; Türk edebiyatında karmaşanın hâkim olduğu, imparatorluğun yıkılıp yerine cumhuriyetin kurulduğu yıllarda ilk eserlerini vermiştir. O gerek düşüncesi gerekse de sanatıyla bu kaos günlerinde gelenek ile moderni sentezleyebilmiş ve bu yönüyle Türk edebiyatında haklı bir yer edinmiştir. Şairin gelenek ile moderni sentezleyebilmesindeki başarısına karşın gerek onun kendi naklettiklerine gerekse de etrafındaki insanların hatıralarına göz atınca düşünme ile yaşam biçimi arasında yer yer çok derinleşen farklılıklar göze çarpar. Annesinin ölümü ve Üsküp’ün kaybıyla gelenekten kopan şairin yine anne ve Üsküp etkisiyle geleneğe tutunmayı başardığını söylemek mümkündür. Yahya Kemal’in düşüncesi geleneğe yakınken yaşam biçimi ve tercihleri Batılı / modern olarak görünür. İkiye ayrılmış gibi duran zihninin bir yanında anne, Üsküp ve bütün bir tarih yaşarken diğer ucunda baba, Paris ve “Ezansız Semtler”in durduğu söylenebilir. İki farklı âlemi birden yaşama, derin bir çelişki doğurduğu gibi onları daha yakından tanıma imkânı verdiği muhakkaktır.
Bu çalışmada hatırat kitaplarına, şairin şiir ve nesirlerine bakılarak onun düşünce ve hayatı arasındaki farklılık ve arada kalmışlık “huzursuzluk” bağlamında ele alınmış, bu huzursuzluğun göstergeleri mühim yönleriyle tespit edilmeye çalışılmıştır.
Yahya Kemal produced his first works during the years of chaos in Turkish literature, when the empire collapsed and the republic was established. He was able to synthesize tradition and modernity in these days of chaos with both his thought and his art, and in this respect he earned a deserved place in Turkish literature. Despite the poet's success in synthesizing tradition and modernity, when we look at his own narratives and the recollections of the people around him, the differences between his way of thinking and his way of life, which are sometimes very deep, come to the fore. It is possible to say that the poet, who broke away from tradition with the death of his mother and the loss of Skopje, managed to hold on to tradition with the influence of his mother and Skopje. While Yahya Kemal's thought is close to tradition, his lifestyle and preferences appear to be Western/ modern. It can be said that his mind seems to be divided into two, with his mother, Skopje and a whole history on one side, and his father, Paris and the "Neighborhoods without Azan" on the other. Living in two different worlds at the same time creates a profound contradiction and certainly gives us the opportunity to get to know them more closely.
In this study, the difference and in-betweenness between his thought and life is discussed in the context of " uneasiness" by looking at the memoirs, poetry, and prose of the poet, and the indicators of this uneasiness are tried to be determined in important aspects.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 2 |