If the article were a song, it could have been Leonard Cohen's “Everybody Knows”. Indeed, the answer to the article's central question -what are the constitutional limits to the administrative authority to collect data in a democratic society- is likely known by everyone. Then how is it that the Turkish Constitutional Court fails to consider Presidential Decrees granting the administration the authority to collect data within the normative scope of the right to the protection of personal data-with two exceptions-? Why the Court sometimes deviates from the principle of “in accordance with law” and sometimes being captured by the principle, when it is by law that grants the administrative authority? One reason might be cited as the lack of a theoretical basis for the normative values protected by personal data. Similarly, the relationship between personal data and the right to privacy has not yet been fully established. The article argues that the right to the protection of personal data should be implemented as an independent right. Another reason for the Court's variable stance is the failure to demonstrate with concrete examples on how the data collection authority might constitute an intervention in personal data. Our structural framework, which precludes the imposition of administrative fines on the administration for personal data violations beyond the disciplinary liability of responsible officials, further highlights the importance of addressing the constitutional dimension of the issue.
data collection legality in accordance with law personal data Turkish Constitutional Court
Bu makale eğer bir şarkı olsaydı Leonard Cohen’in Everybody Knows (Herkes Biliyor) eseri olabilirdi. Zira makalenin en temel sorunu olarak ele alınan demokratik bir toplum düzeninde idarenin veri toplama yetkisinin anayasal sınırlarının neler olduğunun yanıtını herhâlde herkes bilir. O halde nasıl oluyor da Anayasa Mahkemesi, idareyi veri toplamayla yetkilendiren Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerini -iki istisna dışında- kişisel verilerin korunması hakkının normatif kapsamında değerlendirmemektedir? Neden idareye bu yetkiyi veren norm türü kanun olduğunda, kimi zaman kanunilik ilkesinden sapmalar gösterirken kimi zaman da kanunilik ilkesinin yörüngesine kapılmaktadır? İlgili kararlarda kanunilik ilkesinden uzaklaşmanın bir nedeni olarak, kişisel verilerin korunması hakkı kapsamındaki normatif değerlerin temellendirilememesi gösterilebilir. Bu makalede kişisel verilerin korunması hakkının özel hayatın gizliliğinden bağımsız ve özgün bir hak olarak uygulanması gerektiği savunulur. Anayasa Mahkemesinin ilgili kararlarındaki değişken tutumunun diğer nedenlerinin ise yönetsel çekincelerden ve idarenin veri toplama yetkisinin kişisel verilere müdahale teşkil ettiği hallerin örneklendirilmemesinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Veri toplayan idarenin kişisel verileri ihlali halinde, ihlale sebep olan kamu görevlilerinin disiplin sorumluluğu dışında idari para cezası verilemeyeceğini öngören yapısal temelimiz, meselenin anayasal boyutunun ele alınmasının önemini daha da belirginleştirmektedir.
veri toplama veri isteme kanunilik kişisel veri Anayasa Mahkemesi
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hukuk (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 21 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 13 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 27 Sayı: 2 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts

