Menşe
tartışmaları, modern edebiyat tarihlerinin yazılmaya başlandığı 19. yüzyıldan
itibaren, ulusçuluk akımının da etkisiyle, edebiyat tarihlerinin ilk ve en
önemli meselesi haline gelmiştir. Söz konusu tartışmalar, ileri sürülen
problemin tabiatı gereğince, sanat eserinin kıymetini sanatın kendi kuralları
çerçevesinde değerlendirmek yerine eserin ait olduğu edebî geleneğin tarihî
gelişim çizgisi ile ulusal tarih/siyaset arasında güçlü bir bağ kurmaya
odaklanmıştır. Böylece eserlerin anlam ve biçim katmanındaki muhtelif unsurların
milliyetini tayin etme çabası ön plana çıkmıştır. Bu bağlamda klasik Türk
edebiyatı merkezli modern araştırmaların/tartışmaların önemli bir kısmı da menşe
problemine hasredilmiştir. Araştırmaların temel meselesinin çok spesifik olduğu
durumlarda bile araştırmacıların kendilerini bir şekilde menşe tayiniyle
ilgilenmek zorunda hissettikleri görülmektedir. Künyesinden ve takdim
yazısından açıkça anlaşılacağı üzere Osmanlı seçkinlerinin eğlence hayatını ve
bu hayatın ayrılmaz bir parçası olan şiir ve şair konularını ele alan
Has-bağçede ‘Ayş u Tarab’ın da ilk mevzusu menşe tayinine ayrılmıştır. Halil
İnalcık, Osmanlı seçkinlerinin eğlence hayatının en somut mekânı olan işret
meclisi geleneğinin hem şekil hem de muhteva yönünden temel olarak İslam öncesi
İran kültürünün bir uzantısı olduğunu ve dolayısıyla işret meclislerinin
vazgeçilmez bir unsuru olan klasik şiirin de büyük ölçüde İranî gelenekten
beslendiğini ileri sürmektedir. Bu çalışmada, Halil İnalcık’ın Has-bağçede ‘Ayş
u Tarab’da ileri sürdüğü İranî menşe tezinin mesnetleri ve bu mesnetlerin söz
konusu tezi destekleyip desteklemediği tartışılmıştır.
Has-bağçede 'Ayş u Tarab Klasik Türk Edebiyatı İranî Menşe İranî Menşe
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 21 Sayı: 1 |