Merkez-çevre dikotomisi Osmanlı-Türk toplumunda yöneten-yönetilen ilişkisinin kuramsal açıklanmasında kullanılan en önemli paradigmadır. Bürokratik mekanizmalar tarafından kutsal kabul edilen ve mutlak, değişmez nitelikteki merkezin değerleri ile bunların dışında kalan çevrenin değerleri ayrımına dayanan bu paradigma, çok uzun yıllar Türkiye siyasetinin açıklanmasında hakim paradigma olarak kabul edilmiştir. Türkiye’de merkeze ve çevreye ait değerler din kurumu üzerinden tanımlanmıştır. Bu bağlamda Türkiye’de toplumsal sistemin merkezinin lâik/seküler değerlerden, çevrenin ise geleneksel/muhafazakar değerlerden oluştuğu kabul edilmiştir ve Türkiye siyasetinde yöneten-yönetilen ayrımı bu değerlerin mücadelesi üzerinden incelenmiştir. Bu çalışmada öncelikle merkez-çevre paradigmasının genel kabullerinden bahsedilecek ve ardından siyasal tarihimizdeki kırılma noktalarının neden bu paradigma ile açıklandığı ve bu açıklamaların geçerliliği tartışılacaktır. Bu bağlamda çalışmada, Türkiye’nin siyasal yaşamında son 10 yıllık dönemde yaşanan değişimler kültürel söylem ve semboller üzerinden incelenecektir. Çalışmada merkez ve çevre arasındaki mücadele alanları arşiv araştırmasına dayanarak ele alınacak ve arşiv araştırmasından elde edilen bulgular neticesinde Türkiye siyasetinde merkez ve çevreye ait genel kabullerin geçerliliği sorgulanacaktır.
Merkez-Çevre Paradigması Adalet ve Kalkınma Partisi Bürokrasi Kültürel Değerler
Center-periphery paradigm is the most important paradigm that is used in the theoretical explanation of ruler-ruled relationship in Turkey. According to paradigm, the values of the center are absolute and unchangeable and bureaucratic cadres considers these values as sacred. All values which are except from values of center are defined as values of environment. This paradigm was accepted as dominant paradigm for many years in the explanation of Turkish politics. The values of the center and periphery have been defined through religion in Turkey. In this context, It has been accepted that the center comprises from secular values and the periphery comprises from traditional/conservative values and the distinction of ruler-ruled has been examined with these values in Turkish politics. In this study, firstly, the general acceptances of the paradigm will be mentioned and then why the break points of our political history are explained with this paradigm and the validity of these explanations will be discussed.. In this context, changes in the last ten years of the Turkish political life will be examined through cultural discourse and symbols. In the study, struggle areas between center and periphery will be discussed through archival research and the validity of the general acceptances of the center-periphery paradigm in the last period of Turkish politics will be queried through archival findings.
Center-Periphery Paradigm Justice and Development Party Bureaucracy Cultural values
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 25 Sayı: 1 |