Kötülük problemi, insanın varoluşundan itibaren günümüze kadar güncelliğini koruyan karmaşık ve çok ciddi sorunlardan biridir. Kötülük, bir olgu olarak hem felsefenin hem de teolojinin ortak problemlerindendir. Bu bağlamda filozoflar ve teologlar bu mesele etrafında çeşitli tartışmalar yapmış, kendi dinî anlayışlarına ve paradigmalarına uygun çok boyutlu bir ilâhî adalet savunusu ortaya koymuşlardır. Düşünce tarihinin önemli sorunlarından birini teşkil eden söz konusu problem hakkında 20. yy. âlimlerinden olan Said Nursî de fikir beyan etmiş ve eserlerinde konu bağlamında pek çok argüman geliştirmiştir. O, kötülüğün reel varlığını inkâr etmemiştir. Aksine insanın olgunlaşması ve evrende iyi ile kötü dengesinin oluşması için kötülüğü gerekli görmüştür. Nitekim ona göre kötülük olmadığı takdirde iyilik bilenemez ve takdir edilemez. Bu sebeple pek çok hayrın ve faydalı şeyin meydana gelmesini sağlamak için az da olsa kötülüğün bulunması gerekir. Az miktardaki kötülüğün engellenmesi çok olan iyiliğin engellenmesi demektir. Varlık, var olması itibariyle bizzat iyidir, hayırdır. Öte yandan Nursî, “estetik analoji” ilkesini benimser. Buna göre zıtlıklar güzelliği arttırmaktadır. Ahlâkî kötülükler, insanın iradesini kötüye kullanmasından dolayı meydana gelmektedir. Tabiî kötülüklerin çoğu insandan kaynaklanan ahlâkî kötülükler sonucu oluşmaktadır. Allah, ahlâkî kötülüklerden dolayı insanı depremler, hastalıklar gibi doğal felaketler ile ikaz etmektedir. Kötülük yokluktur. Kendi başına bir varlığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla mantıksal olarak onun ayrı bir yaratıcısının olması mümkün değildir. Bu çalışmada, Said Nursî’nin kötülük olgusu ve kötülük problemine ilişkin sunduğu çözüm önerileri ve bu hususta neleri vurguladığı ele alınmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 24 Sayı: 1 |
Bu dergide yayınlanan tüm çalışmalar, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License kapsamında lisanslanmıştır.