ÖZ
İber Yarımadası, Arapların önderliğinde sekiz asır boyunca Müslümanların çeşitli ölçeklerde siyasi hakimiyetlerine sahne oldu. Bu süre zarfında, yarımada, Müslümanlar tarafından “Endülüs” olarak adlandırıldı. Müslümanlar, doğudan beraberinde taşıdıkları kültürel, sosyal, siyasal ve ilmi birikimleriyle Endülüs’de yeni bir medeniyet inşa ettikleri gibi Avrupa’nın da aydınlanmasına önemli katkı sağladılar. Bu zaman periyodunda, çok sayıda şair, alim, edip, hekim, tarihçi, filozof, gezgin yetişti. Bunlardan biri de Endülüs’deki son İslam devleti Nasrîler/Benî Ahmer Emîrliği döneminde (635/1238-897/1492) yaşamış olan Lisânuddîn İbnu’l-Hatîb’dir. İbnu’l-Hatîb, Endülüs İslam medeniyetinin en görkemli mimari yapılarından olan Nasrîlerin saltanat merkezi olan el-Hamrâ sarayında yürüttüğü katiplik, vezirlik, elçilik gibi başarılı siyasi hizmetleri, tarihçiliği, hekimliği, şairliği ve edebi kişiliğiyle Endülüs’ün son döneminin en seçkin şahsiyetlerindendir. Edebi, ilmi ve siyasi birikimiyle Endülüs’de ve Mağrib’te büyük bir üne kavuşan İbnu’l-Hatîb, tüm İslam dünyasında aynı şöhreti yakaladı. Özellikle tarih, edebiyat ve tıp ilminde telif ettiği eserleriyle başta İspanya olmak üzere Batı ilim ve edebiyat dünyasında büyük bir ilgi görmektedir. Bu çalışmada, onun hayatı, eserleri, edebi kişiliği ve şiiri üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: XXV Sayı: 2 |
Bu dergide yayınlanan tüm çalışmalar, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License kapsamında lisanslanmıştır.