Osmanlı Devleti açısından Birinci Dünya Savaşını fiilen sona erdiren Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığı tarihte Osmanlı askeri birliklerinin kontrolünde olan topraklar Misak-ı Milli sınırları olarak kabul edilmişti. İngilizler, ateşkes anlaşmasının imzalandığı tarihten sonra Musul’u işgal ettiler. Kurtuluş savaşı yıllarında İngilizlerin kontrolünde kalan Musul’un kaderi Kurtuluş savaşından sonra başlayan Lozan Barış görüşmelerinde Türkiye ve İngiltere arasındaki en tartışmalı konulardan birisi olarak gündeme gelecektir. İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyeti Lozan görüşmeleriyle ilgili bilgileri Ankara Hükümeti’ne telgrafla bildiriyor ve bu bilgiler mecliste milletvekillerine aktarılıyordu. 4 Şubat 1923’te barış görüşmelerinin kesintiye uğraması ve Türk heyetinin yurda dönmesinden sonra mecliste tartışmaların şiddeti artmaya başladı. Özellikle Musul’la ilgili ortaya atılan formül tartışmaları iyice alevlendirdi. Genellikle gizli oturumlarda yapılan bu tartışmalarla ilgili bütün detaylar meclis tutanaklarında kayda geçti. Bu çalışmada Musul konusunun Türkiye’nin gündeminde olduğu tarihlerdeki meclis oturumları incelenerek, zengin petrol yataklarıyla bilinen bu coğrafyanın adım adım İngilizlere doğru gidişi ve milletvekillerinin konuyla ilgili görüşleri aktarılmaya çalışılacaktır
The territory under the control of the Ottoman military units at the time of the signing of the Mondros Armistice Treaty, which effectively ended the First World War in terms of the Ottoman State, was accepted as the National Pact. Britain occupied Mosul after the date of the signing of the ceasefire agreement. One of the most contentious issues between the war years of British control in the rest of Mosul's fate after the war of Independence in Lausanne Peace talks began in Turkey and Britain will be on the agenda. The Turkish delegation headed by İsmet İnönü informed the Ankara government of the information about the Lausanne negotiations by telegraph and this information was transferred to parliament members. After the breakdown of peace talks on 4 February 1923 and the return of the Turkish delegation, the violence of the parliamentary debate began to increase. Particularly, the discussions about the proposed formula for Mosul flared up. All details of these discussions, often held in secret sessions, were recorded in parliamentary minutes. This study examines the parliamentary session in the period when Mosul issue was on Turkey's agenda, and tries to evaluate the transition process of Mosul, known for its rich oil deposits in this region into the hands of the British and transmits the views of the parliament members on this issue
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 20 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)