Kültür, merkezinde insanın olduğu, her türlü eylemdir. Kültürel unsurları maddi ( nesne, obje ), manevi (
efsane, ritüel, destan, öykü ), olgu, olay, ve varlıkları himaye ederek sergileyen, koruyan, tanıtan müzeler aynı zamanda
birer hafıza mekanları olarak tasavvur edilebilmektedir. Topluma karşı daha sorumlu bir imajla biçimlendirilen müzeler
ulusal kimliğin temel dinamikleri olarak kültürel belleğin hizmetinde önemli bir pozisyona sahiptir. Sosyo ekonomik
durumlar, etnik, dil, inanç farklılığı, demografik yayılım, aile yapısı ulus kimliğinin parametreleridir. İsyanlar, devrimler,
istilalar, işgaller, doğal afetler vb. olaylar, toplumsal hafızanın müzelerde ifade edildiği tarihi perspektifi sergilemektedir.
Farklılıkların ortadan kaldırıldığı aitlik duygusu ile “biz” kavramının anlam kazandığı çağdaş dünyaya senkronize
olabilme kabiliyeti artık birer ihtiyaçtır. Bugünkü yaşam tarzımız, bakış açımız, isteklerimiz, tercihlerimiz, duygularımız
bir anda mı oluştu ya da yoktan mı var oldu sorularının cevabı müzelerdedir. Bu çalışmada kültürel kimliğin, ulusu
meydana getiren bileşenlerinin müzelerdeki yansımalarına kent müzelerinden Eskişehir Kent Belleği Müzesi ve Somut
Olmayan Kültürel Miras Müzeleri örnekleri ekseninde değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Şubat 2021 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 26 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)