In this article, first of all, the opinions about the origin of the verb uk-, which we encounter in the written resources of the Old Turkic (Kök-Turkic and Old Uighur Turkic) Period of Turkish in its historical development and it is accepted by many researchers that it means only “to understand, to comprehend; to know” and has seen also as a part of a reduplication (hendiadyoin) because it has a close meaning with the verb bil- in historical texts, are included. Despite it is evaluated as “a mistake” by some researchers that the spelling WKGLI in the 28th line of the eastern side of the Bilge Kagan Inscription was read by Radloff as ukgalı giving the meanings “to listen, to obey, to bow, to comply” and iterating these meanings later by Malov also, today it is seen that the verb has the meaning “to listen, to obey” in Teleüt dialect, and “to hear, to listen” in addition to the meaning “to understand” in New Uighur Turkic. Considering Altun Yaruk, Huastuanift, Maitrisimit and one of the texts found in the Old Uighur Turkic manuscripts collection in St. Petersburg, at the same time previously published by L. Ju. Tugusheva in 1971 and by Sir G. Clauson in 1973, the expression “bitig ötügüŋüzteki sogtular tilinteki kayu ogurlug sav söz erti erser barça uka y(a)rlık(a)d(ı)m(ı)z” in the fragment numbered SI 2 Kr 17 II and Sutra Obshchıniy Belogo Lotosa – Tyurkskaya Versiya (Turkish Version of the White Lotus Congregation Sutra) published by L. Ju. Tugusheva, the meanings of this verb in historical texts were emphasized, and then the complements of the verb uk- and its derivative uktur- in terms of verb-complementary relationship. and examples taken from the texts are presented. The purpose of such a study is to contribute to a detailed valency dictionary of verbs in Old Turkic that can be prepared by one or more researchers in the future.
Bu makalede, tarihî gelişimi içerisinde Türkçenin Eski Türkçe (Kök-Türkçe ve Eski Uygur Türkçesi) Dönemi’ne ait yazılı kaynaklarda karşılaştığımız, araştırmacıların birçoğu tarafından yalnızca “anlamak, kavramak; bilmek” anlamlarına geldiği kabul edilen ve tarihî metinlerde bil- fiiliyle yakın anlamlı olduğundan bir ikilemenin (hendiadyoin) de parçası olarak görülen uk- fiilinin öncelikle kökeniyle ilgili görüşlere yer verilmiştir. Bilge Kağan Yazıtı’nın Doğu yüzünün 28. satırında geçen WKGLI imlasının Radloff tarafından ukgalı okunup “dinlemek, itaat etmek, boyun eğmek, uymak” olarak anlamlandırılması ile Malov tarafından daha sonra bu anlamların yinelenmesinin bir kısım araştırmacı tarafından “yanlış” olarak değerlendirilmesinin aksine bugün fiilin Teleüt ağzında “dinlemek, itaat etmek”, Yeni Uygur Türkçesinde “anlamak” anlamına ek olarak “duymak, işitmek” anlamlarının bulunduğu görülmektedir. Altun Yaruk, Huastuanift, Maitrisimit ve St. Petersburg’daki Eski Uygur Türkçesi el yazmaları koleksiyonunda bulunan metinlerden biri, aynı zamanda daha önce 1971’de L. Yu. Tuguşeva ile 1973’te Sir G. Clauson tarafından incelenmiş olan SI 2 Kr 17 II numaralı fragmandaki bitig ötügüŋüzteki sogtular tilinteki kayu ogurlug sav söz erti erser barça uka y(a)rlık(a)d(ı)m(ı)z ifadesi ve 2008’de L. Yu. Tuguşeva tarafından yayımlanan Sutra Obşçinıy Belogo Lotosa – Tyurkskaya Versiya (Beyaz Lotus Cemaati Sutrası’nın Türkçe Versiyonu) göz önüne alınarak bu fiilin tarihî metinlerdeki anlamları üzerinde durulmuş, ardından fiil-tamlayıcı ilişkisi bakımından uk- ve türevi uktur- fiilinin tamlayıcıları ile metinlerden alınmış bunlarla ilgili örnekler sunulmuştur. Böyle bir çalışmanın yapılmasının amacı, gelecekte herhangi bir veya birden çok araştırmacı tarafından ayrıntılı olarak hazırlanabilecek Eski Türkçede eylemlerin istem sözlüğüne katkı sağlamaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: Özel Sayı - Prof. Dr. Halil ÇEÇEN'e Armağan |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)