The Ottoman Empire, which achieved great success in the world political arena for centuries, realized that it fell behind of Europe at the end of the 17th century. It made a series of regulations under the name of "Westernization" in order to make up this deficiency and to catch up with the scientific and technological innovations that Europe has achieved. Under this transfer of technology and innovation that spread over century European ethical, philosophical lifestyle and clothing began to enter the Ottoman society. After a while, this situation caused the issue of westernization in Ottoman society. This issue, which changed the way of life of the Turkish family, was soon reflected in literature and novels. In the first novels they wrote nearly fifty years after the proclamation of the Tanzimat, our novelists set the main theme of their novels as false westernization and Europeanism in order to criticize this imitation that developed as imitator of Europe in society and thus to warn the public. Hüseyin Rahmi Gürpınar, as in many of his novels, deals with this problem in a humorous style, especially in Şıpsevdi.This study, will focus on corruption of moral values of the society and the family which the issue of false westernization in the Ottoman Empire caused, and its reflection on literature will be examined through the novel Şıpsevdi.
False Westernization Europeanism The Novel Şıpsevdi Moral Value Betrayal
Yüzyıllar boyunca dünya siyaset arenasında büyük başarılar elde eden Osmanlı devleti 17. Yüzyılın sonlarında Avrupa’dan geri kaldığının farkına varır. Bu eksikliğini gidermek ve Avrupa’nın elde ettiği bilimsel ve teknolojik yenilikleri yakalamak için Batılılaşma adıyla bir dizi düzenlemeler yapar. Yüzyıla yayılan bu teknoloji ve yenilik transferinin altında Avrupa’nın ahlaki yaşantısı, felsefesi, giyim kuşam gibi yaşam şekilleri de Osmanlı toplumunun içine girmeye başlar. Bu durum bir süre sonra Osmanlı toplumunda batılılaşma sorununu doğurur. Türk ailesinin yaşam şeklini değiştiren bu sorun kısa bir süre sonra edebiyata ve romanlara da yansır. Romancılarımız Tanzimat’ın ilanından yaklaşık elli yıl sonra yazdıkları ilk romanlarda, toplumda Avrupa mukallitliği şeklinde gelişen bu taklitçiliği eleştirmek ve böylece halkı uyarmak için romanlarının ana temasını yanlış batılılaşmak, alafrangalaşmak olarak belirlerler. Hüseyin Rahmi Gürpınar da birçok romanında olduğu gibi özellikle Şıpsevdi’de bu sorunu mizahi bir üslupla ele alarak işler. Bu çalışmada Osmanlı’da yanlış batılılaşma sorununun toplumun ve ailenin ahlaki değerlerini yozlaştırması üzerinde durulacak ve edebiyata yansıması Şıpsevdi romanı üzerinden incelenecektir.
Yanlış Batılılaşma Alafranga Şıpsevdi Romanı Ahlaki Değer İhanet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: Özel Sayı - Prof. Dr. Halil ÇEÇEN'e Armağan |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)