Hegemony describes the dominance of a country or a person over others and Hegemonic Stability Theory is derived from this notion. According to this theory, a hegemon country is necessary to obtain and maintain a globally open and stable economy. The USA has become the hegemon power of the world after the World War II. Trade policies are the main tools that a hegemon power uses to create pressure on the others. The USA used this tool also on Turkey by imposing arms embargo after the Cyprus Peace Operation in 1974. Donald Trump elected as the president in 2017 and he started a global trade war by increasing the tariffs. However, the numbers show that the USA continues to import from Turkey increasingly even though the high tariffs have been imposed since 2018.
In this study, the cointegration relationship between the total value of Turkey’s exports to the USA and the average weighted rate of most favored nation tariffs (MFN) applied to Turkey by the USA are analyzed for 1991 – 2019 period. The results revealed that there is no cointegration relationship between the Turkey’s exports to the USA and the MFN tariffs imposed to Turkey by the USA.
Hegemonya bir ülkenin ya da kişinin diğerleri üzerinde üstünlüğü tanımlar ve Hegemonyacı İstikrarı Teorisi de bu kavramdan türetilmiştir. Söz konusu teoriye göre küresel olarak açık ve istikrarlı bir ekonominin sağlanması ve devamlılığının korunması için hegemon bir ülkenin varlığı gereklidir. ABD 2. Dünya Savaşı’ndan itibaren dünyanın hegemon gücü haline gelmiştir. Ticaret politikaları da hegemon gücün diğerleri üzerinde baskı kurmak için kullandığı temel politikalardan biridir. ABD, bu aracı Türkiye üzerinde, 1974’deki Kıbrıs Barış Harekâtından sonra silah ambargosu uygulayarak kullanmıştır. 2017’de Donald Trump, başkan seçildikten sonra tarifeleri yükselterek küresel bir ticaret savaşı başlatmıştır. Ancak, rakamların da gösterdiği üzere, yükselen tarifelere rağmen ABD, Türkiye’den artan miktarlarda ithalat yapmaya devam etmektedir.
Bu çalışmada, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı tarifelerin etkilerinin tespit edilebilmesi amacı ile Türkiye’nin ABD’ye yaptığı ihracatın toplam değeri ile ABD’nin Türkiye’ye en çok kayırılan ülke kapsamında uyguladığı gümrük vergilerinin ağırlıklı ortalaması arasındaki eşbütünleşme ilişkisi araştırılmıştır. 1991 – 2019 yıllarını kapsayan veriler kullanılarak yapılan çalışma, Türkiye’nin ABD’ye yaptığı toplam ihracat ile ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri arasında herhangi bir nedensellik ilişkisi olmadığını ortaya koymaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)