Türkiye’nin yakın tarihini şekillendiren en önemli gerilim hatlarından birini gelenek ve yenilenme karşısında takınılan tutum oluşturmaktadır. Bir uçta ülkeyi selamete erdirmenin yolunu, güncel tarihi ve toplumsal gerçekliğe körleşecek seviyede geleneğe bağlanmakta arayanlar, diğer uçta ise İslami geleneği ve bu geleneğin tezahürü olan kurumları büsbütün tasfiye etmekte görenler vardı. Bu yeniden şekillenme sürecinde doğrudan sorumluluk üstlenen ve bu ülkenin milli marşını yazan Mehmed Akif ise milletin kimliğini belirleyen ilkelerden vazgeçmeden tarihi-toplumsal gerçeklikle sağlıklı bir ilişki kurmanın mümkün olduğuna inanıyordu. Akif’in bu yaklaşımını hangi esaslar üzerine temellendirdiğini açıklığa kavuşturmak Türkiye’nin düşünce ve siyaset muhitlerinde halen güncelliğini koruyan bu gerilimin anlaşılmasına da katkı sunacaktır. Oysa Akif üzerine yapılan çalışmalar onun gelenek ve yenilenme gerilime dair düşüncelerinden çok yetişmesinde etkili olan kişilere, ailesine ve şahsiyetine odaklanmaktadır. Elinizdeki makale ise mevcut çalışmalardaki bu eksikliği gidermeye, aynı zamanda onun Türk düşünce dünyasının temel gerilim hattını oluşturan gelenek ve yenilenme karşısında nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiği hususundaki cevabını açıklığa kavuşturmaya katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Mehmed Akif tarihsel ve toplumsal gerçeklik gelenek yenilenme Müslümanların gündemi yeni durum
AKİF'S ATTITUDE IN THE TENSION BETWEEN TRADITION AND INNOVATION
Abstract
One of the most important lines of tension forming the recent history of Turkey is the stance towards tradition and renewal. At one extreme, there were those who sought the way to salvation for the country by clinging to tradition to the point of blindness to contemporary historical and social reality, while at the other extreme, there were those who saw the way to salvation for the country in the complete elimination of the Islamic tradition and the institutions that were the manifestation of this tradition. Mehmed Akif, who also wrote the national anthem of Turkey, assumed direct responsibility in this reshaping process. He believed that it was possible to establish a healthy relationship with historical and social reality without giving up the principles that determined the identity of the nation. Clarifying the principles on which Akif based this approach will contribute to the understanding of this tension that is still current in Turkey's intellectual and political circles. However, studies on Akif focus on the people who influenced his upbringing, his family and his personality rather than his thoughts on the tension between tradition and renewal. Thus, this article aims to fill this gap in the existing studies by analyzing Akif's response and stance to the question of tradition and renawal, which constitute the main line of tension in the Turkish world of thought.
: Mehmed Akif Historical and Social reality Tradition Renewal Muslim Agenda New situation Mehmed Akif tarihsel ve toplumsal gerçeklik gelenek yenilenme Müslümanların gündemi yeni durum
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Mart 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 18 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 32 (Dicle Üniversitesi'nin 50. Yılına Özel 50 Makale) |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)