Osmanlı-İran sınırında yer alan Hakkari’nin özellikle Gevar (Yüsekova) kazasının Doski ve Oramari Nahiyeleri, sınır hattında yer almaları ve yüksek, sarp dağlar ile derin uçurumların oluşturduğu bir beşerî yapıya sahip olmalarıyla ünlüdür. Haliyle buralarda tam olarak idarî bir düzen tesis etmek güçleşmiş, eşkıyalar kol gezer olmuştur. Tam olarak neden eşkıyalık ettikleri bilinmese de Reşo ve Celo’nun bölgenin bu yapısından fazlasıyla istifade ettiklerini anlaşılmaktadır. Doski Ağası Eşkıya Reşo’nun yirmi beş yılı bulan haraketliliği, Oramari Ağası Eşkıya Celo’nun kendisine katılmasıyla farklı bir boyuta erişmiştir. Bölgedeki Başıbozuk Arnavut askerlerine saldırı ile vergi tahsildarı Han Abdal’ın öldürülmesi hadiseleri adeta bardağı taşıran son damla olmuştur.
Osmanlı İmparatorluk idaresi idarî, askerî, malî ve beşerî anlamdaki tüm çıkmazlara rağmen eşkıyaları yakalamak için merkez-taşra işleyişini sürdürmüştür. Yereldeki aşiretlerin de desteğini alarak sık sık sınırın diğer yakasına geçen eşkıyaları yakalamak için sıkı bir takip başlatılmıştır. Neticede ailesi, bir kısım taraftarı ve esirlerinden oluşan adeta “sınır eşkıyası” tabiri ile özdeşleşecek olan Eşkıya Reşo yakalanmıştır. Akabinde örneklerine mahal vermemek, sükûneti sağlamak için Reşo’nun Girit’e gönderilmesi planlanmıştır. Ancak yerelden yükselen Reşo’nun affedilmesi talebi nedeniyle bu düşünceden vazgeçilmiştir. Daha ziyade idarî, malî ve sosyo-kültürel etkenlerin körüklediğini düşünüldüğünde Eşkıya Reşo ve Celo’nun uygunsuzluklarının bitirilmesiyle bölgede yine özlenen sükûnet tesis edilememiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Mart 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 29 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 32 (Dicle Üniversitesi'nin 50. Yılına Özel 50 Makale) |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)