İnsanoğlunun yeryüzünde yaşamaya başlamasıyla barınma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bireyler barınma ihtiyacını konut satın alarak ya da konut kiralayarak gidermiştir. Barınma ihtiyacı ister satın alma isterse kiralama yöntemi ile karşılansın sonuçta bireylerin aylık gelirlerinin önemli bir payı konut ve kira giderine ayrılmaktadır. Nitekim, tüketim harcaması içinde en büyük pay konut ve kira harcamasına aittir. Konut ve kira tüketim harcama grubuna ait harcama eğilimi çoğunlukla hane halkının konut satınalma tercihinden kaynaklanmaktadır. Hane halkının konut satın alma tercihinde; yaşanan kira artış oranları, pandemi ve pandemi sonrası süreçte ortaya çıkan konut türü tercihi, konutun güvenli yatırım aracı olarak görülmesi ve Türkiye’de yaşanan deprem felaketine bağlı olarak ortaya çıkan güvenli konut talebidir. Bu çalışmanın amacı, 26 alt bölge düzeyinde Türkiye’de konut sahipliğinde bir yakınsamanın olup olmadığını analiz etmektir. Analizde sistem GMM tahmin tekniği kullanılmış olup, analiz kısıtlı ve kısıtsız olarak gerçekleştirilmiştir. Kısıtlı modelde; kişi başı gelir ile hanedeki ortalama birey sayısı gibi bağımsız değişkenlerden yararlanılmıştır. Yapılan kısıtlı ve kısıtsız model tahmin sonuçlarının iktisat teorisi ile uyumluluk gösterdiği dolayısıyla bölgeler arasında bir yakınsamanın var olduğu belirlenmiştir.
The need for shelter arose as human beings began to live on Earth. Individuals met their need for shelter by buying or renting housing. Regardless of whether the housing need is met by purchasing or renting, a significant share of individuals' monthly income is allocated to housing and rental expenses. The largest share in consumption expenditure belongs to housing and rent expenditures. The expenditure tendency of the housing and rent consumption expenditure group primarily stems from the household's choice of purchasing housing. The housing ownership rate has gained upward momentum, especially in recent years. In the house purchase preference of the households, The rent increase rates experienced, the preference for the type of housing that emerged in the pandemic and post-pandemic period, the view of the house as a safe investment tool, and the demand for safe housing due to the earthquake disaster in Türkiye. This study aims to analyze whether there is a convergence in housing ownership at the level of 26 sub-regions in Türkiye. The system GMM estimation technique made us apply it in the analysis, which was carried out with and without constraints. In the restricted model, Independent variables such as per capital income and average number of individuals in the household were used. The results of the constrained and unconstrained model estimation are compatible with the economic theory, so there will be a convergence between the sub-region.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mikro İktisat (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Şubat 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 35 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)