Amaç: Yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinin gelişmesine, tanı ve tedavideki ilerlemelere rağmen yenidoğan sepsisi önemli mortalite ve morbidite nedeni olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada, takip ve tedavi ettiğimiz yenidoğanlarda görülen kültürle ispatlanmış sepsis olgularını değerlendirilmesi amaçlandı.
Yöntemler: Çalışma Eylül 2012 – Eylül 2014 tarihleri arasında kültürle kanıtlanmış sepsis tanısı alan yenidoğan hastalarının retrospektif olarak incelenmesi ile yapıldı. Kültürle kanıtlanmış sepsis tanısı alan olan 52 hasta çalışmaya dahil edildi.
Bulgular: Olgularımızın ortalama gebelik yaşı 32,75±1,45 hafta ve ağırlık ortalaması 1895±516,49 gramdı. Bunların 35’i (%67,3) prematüre ve 17’si (%32,7) term yenidoğandı. Çalışmadaki toplam 1641 hastadan 137’i (%8) klinik sepsis tanısı aldı, bunlardan ise 52 (%3,2) olguda kültür ile sepsisi tanısı kanıtlandı. Klinik sepsis tanısı alan olgularda kültür ile kanıtlanan sepsis sıklığı %38 (52/137) idi. Olguların 3’ü (%5,8) erken yenidoğan sepsis ve 49’u (%94,2) da geç yenidoğan sepsis tanısı aldı. Bu olguların %50’de (26/52) retraksiyon en sık görülen, %42,3 (22/52) bradikardi ikinci ve %38,5 (20/52) beslenme intoleransı üçüncü en sık görülen bulguydu. Çalışmada %46,1 olgu (24/52) ile en fazla üreyen patojen Coagulase-negative staphylococci idi, ikinci en sık üreme %21,2 (11/52) ile Klebsiella pneumoniae ve üçüncü en sık üreme %9,6 (5/52) ile Escherichia coli üremesi olmuştu.
Sonuç: Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde elde edilen kan kültür sonuçları üniteler arasında farklılıklar gösterebilir ve ayrıca antimikrobiyal tedavi duyarlılığı da değişebilir. Bu nedenle her ünite kültür sonuçlarına göre yenidoğan sepsis için tedavi stratejileri oluşturmaları gerekmektedir.
Anahtar kelimeler: Sepsis, yenidoğan, kan kültürü
Objective: Despite in diagnosis, treatment and the development of the neonatal intensive care, neonatal sepsis continues to be an important cause of morbidity and mortality. In this study, we aimed to evaluate that having followed and treated in neonates with culture-proven sepsis.Methods: Between September 2012 -2014, the retrospective analysis was performed in the diagnosis of neonatal patients with culture-proven sepsis. For this purpose, 52 patients who had been diagnosed with cultureproven sepsis were admitted in the study.Results: The mean gestational age of patients was 32,75±1,45 weeks, and the average weight was 1895±516,49 grams. The patients were 35 (67.3%) premature and 17 (32.7%) term newborn. From sum of 1641 patients in our study had been diagnosed with sepsis 137 patients (8%), and 52 of them (3.2%) had a diagnosis of proven sepsis in patients with culture. Growth rate in culture for clinical sepsis patients were 38% (52/137). They were diagnosed 3 patients (5.8%) early neonatal sepsis and 49 (94,2%) patients late neonatal sepsis. Retraction was the most common finding 50% (26/52), bradycardia second 42.3% (22/52) and feeding intolerance the third 38.5% (20/52) were other common findings. The first three agents in positive blood cultures were Coagulasenegative staphylococci 46.1% (24/52), Klebsiella pneumoniae 21.2% (11/52) and Escherichia coli 9.6% (5/52).Conclusion: Blood culture results obtained may vary between units and also vary in sensitivity to antimicrobial therapy. Therefore, each unit should establish treatment strategies for sepsis in units according to the culture results are obtained
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2015 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 42 Sayı: 3 |